MGK, Akdeniz ve Ege’de Diyalogdan Yana
25 Eylül 2020

MGK, Akdeniz ve Ege’de Diyalogdan Yana

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Dün toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terör örgütleri ile mücadele, Libya ve Suriye’deki faaliyetler ele alındı. MGK'nın yayımladığı bildiride Doğu Akdeniz ve Ege'deki anlaşmazlıklar hususunda yine diyaloğa çağrı göze çarptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan MGK Toplantısı'nın ardından bildiri yayımlandı.

Bildiride, PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere, milli birliği, beraberliği ile Türkiye'nin bekasını tehdit eden tüm terör örgütlerine karşı yurt içinde ve yurt dışında başarıyla yürütülen operasyonlar hakkında Kurul'a bilgi sunulduğu belirtildi.

Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarına ilişkin görüş farklılıkları üzerinden gerginliği artırmaya tevessül eden aktörlerin faaliyetlerinin de ele alındığı belirtilen bildiride, "Türk milletinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kara, deniz ve havadaki hak, alaka ve menfaatlerinin korunması hususunda taviz vermeyeceği bir kez daha dile getirilmiştir. Gayrı askeri statüdeki adaların silahlandırılması başta olmak üzere uluslararası hukuka ve antlaşmalara aykırı hareket eden ülkeler aklıselime davet edilmiş, bölgedeki doğal kaynakların adilane bir şekilde paylaşımı konusunda Türkiye'nin her platformda ve öncelikle diyalogdan yana olduğu ifade edilmiştir." bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı.

Bildiride, şu ifadelere yer verildi:

"Bölgesel ve küresel her ihtilafta, daima hakkın, hakkaniyetin, adaletin yanında yer alan Türkiye’nin, Doğu Akdeniz'deki tutum ve eylemlerinin de aynı çerçevede gerçekleştiği belirtilmiş, Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm kurumlara ve ihtilaflara müdahil devletlere, ülkemizin bu ilkeli duruşuna ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerine saygılı olma çağrısında bulunulmuştur.

Suriye ve Libya'da meşruiyet çerçevesinde terörle mücadeleye ve istikrarın tesisine destek veren Türkiye'nin, bu ülkelerin barışa ve refaha kavuşması yönündeki tutumunu sürdüreceği belirtilmiştir. Uluslararası toplum da mazlum milletlerin hürriyetlerini ve kaynaklarını gasbeden gayrimeşru oluşumlar ve terör örgütleri ile bunları destekleyen aktörlere karşı somut adım atmaya davet edilmiştir."