“Libya’da ABD ve Rusya İle Çalışıyoruz”
29 Temmuz 2020

“Libya’da ABD ve Rusya İle Çalışıyoruz”

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya'da kalıcı çözüm için ABD ve Rusya ile çalıştıklarını beyan etti. PYD/PKK’ya gönderilen binlerce tır silaha, Trump’ın tweetlerle tehdit mesajları gönderip yargıyı baskı altına almasına ve son olarak Türkiye’yi F-35 projesinden çıkarmasına rağmen Ankara ile Washington arasındaki dostluk ve müttefiklik devam ettiriliyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, merkezi Washington’da bulunan Turkish Heritage Organization (THO) tarafından internet üzerinden düzenlenen “Türkiye’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi ve Güvenlik Gelişmeleri” konulu panelde konuştu.

THO Başkanı Ali Çınar ve TRT World sunucusu Ayça Aydoğdu’nun moderatörlüğünde düzenlenen panelde öne çıkan konular arasında, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından çıkarıldığı F-35 savaş uçağı üretimi projesi de yer aldı.

Son olarak, ABD Hava Kuvvetleri’nin, Türkiye için üretilen ancak S-400 alımı sebebiyle Türkiye’ye teslim edilmeyecek olan F-35 savaş uçaklarını satın alacağı açıklanmış, Türkiye’nin adı da projenin resmi internet sitesindeki katılımcı ülkeler listesinden çıkarılmıştı.

ABD’nin bu küstah kararına karşı Hulusi Akar, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının birtakım üretim risklerini beraberinde getirdiğini, üretim takviminde gecikmelere yol açtığını ve projenin maliyetini artırdığını söylemekle yetinen cılız bir açıklama yaptı.

“S-400 Alımı Tercih Değil Gereklilik”

Türkiye’nin koronavirüs salgını sonrasında da F-35 parçalarını tedarik etmeyi sürdürdüğünü belirten Hulusi Akar, “ABD’nin uyum sorununa ilişkin kaygılarını teknik düzlemde gidermeye hazırız. Bizim temel endişemiz ülke nüfusunu tehditlere karşı korumak. Ne yazık ki tüm çabalarımıza rağmen, Patriot’larla bir çözüm bulamadık” diyerek bu ABD’nin bu küstah açıklamalarına karşın alttan almaya devam etti.

Milli Savunma Bakanı, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze sistemi satın almasının “tercih değil gereklilik” olduğunu savunarak mecbur kalındığını eğer ABD Patriotları verseydi bu ticaretin hiç gerçekleşmeyeceğini ima etmiş oldu. Bu da ABD’nin bilerek ve isteyerek Türkiye’yi S-400 ticaretine yönlendirdiğini ortaya koyuyor. ABD, Suriye’deki durumun kritik hale geldiği ve Esed rejiminin devrileceği yıllarda Rusya’yı belli menfaatler karşılığında sert güç olarak sahaya çağırmıştı. Rusya Bu görevini Astana Üçlüsü içinde yerine getirmek için hava bombardımanları gerçekleştirmiş, şehirleri yok etmiş ve binlerce Müslümanı vahşice katletmişti.

“Libya’da Kalıcı Çözüm İçin ABD ve Rusya İle Çalışıyoruz”

Panelde Türkiye’nin Libya’daki askeri varlığı ve Doğu Akdeniz’de bölge ülkeleri arasındaki enerji rekabeti de gündeme geldi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya konusunda Türkiye’nin hedefinin, “Libyalılar’ın yönetiminde olan ve toprak bütünlüğünü muhafaza eden bağımsız ve egemen bir Libya” olduğunu vurguladı; Libya krizinin çözümünde askeri değil siyasi çözüm olması gerektiğini ifade etti.

Uluslararası toplumun tanıdığı ve Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti (GNA) ile Rusya, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin desteklediği General Halife Hafter’e bağlı güçler arasında

çatışmaların sürdüğü Libya’da kalıcı bir çözüm bulunması için de Rusya ve ABD ile birlikte çalıştıklarını belirtti.

Mısır meclisi geçen Pazartesi günü Libya’ya asker gönderilmesini öngören tezkereye onay vermiş, aynı gün ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Beyaz Saray’dan telefon görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada, iki liderin Libya’da gerilimin derhal düşürülmesi gerektiğini vurguladığı belirtilmişti.

ABD, Suriye’de oynadığı oyunu Libya’da da hayata geçirdi. Dağıttığı rollerle sahada tezgahladı oyuna yerel güçleri de dahil eden Washington, Libya’ya Hafter’le tutunmak için kontrolündeki güçlerle tehdit edip, müzakere masasına çağırıyor. Türkiye ve Rusya Suriye’de olduğu gibi Libya’da da farklı cephelerde stratejik çıkarlarını öne sürerek bu planda yerini alıyor.

“Türkiye’yi Dışlayan Enerji Projeleri Başarısız Olmaya Mahkum”

Panelde Doğu Akdeniz’de iki NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan gerilim de gündeme geldi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi dışlayan enerji projelerinin başarısız olmaya mahkum olduğunu söyledi.

Yunan yetkililer Pazartesi günü yaptıkları açıklamada Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki gemilerinin sayısını azalttığını belirtmiş, Yunan hükümeti sözcüsü de Atina’nın uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde Ankara ile görüşmeye hazır olduğunu söylemişti.

Türkiye, Yunanistan’ı Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama faaliyetlerinden dışlamaya çalışmakla suçluyor ve münhasır ekonomik bölgelerin sınırlarında Yunan adalarının hesaba katılmaması gerektiğini savunuyor. Yunanistan ise Türkiye’nin bu tavrının uluslararası hukukun ihlali olduğunu belirtiyor.

“DEAŞ Nasıl Müslümanları Temsil Etmiyorsa, YPG de Kürtleri Temsil Etmiyor”

Türk-Amerikan ilişkilerinde sorunlu konu başlıklarından birisi, Türkiye’nin PKK’nın Suriye kolu olarak gördüğü YPG ve Amerika arasında Suriye’nin kuzeyindeki işbirliği.

PKK, YPG ve onun siyasi kolu olan PYD’nin aynı grubun yönetiminde olduğunu söyleyen Milli Savunma Bakanı Akar, YPG’nin bölgedeki güç boşluğundan yararlanarak demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığını; IŞİD’le mücadele için kullanılmak üzere verildiği belirtilen silahların Türk ordusuna karşı kullanıldığını belirtti.

Hulusi Akar, “Kürtlerle ya da başka bir etnik grupla sorunumuz yok. YPG Kürtleri temsil etmiyor. Bizim mücadelemiz yalnızca teröristlerle” dedi. “DEAŞ nasıl Müslümanları temsil etmiyorsa, YPG de Kürtleri temsil etmiyor” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin mücadele ettiği PYD’nin hamisi ve binlerce tır silahla bu oluşumu destekleyen ABD ile dost ve müttefikliğe devam etmesi, Washington’la olan ilişkilerin nasıl bir çizgide olduğunu ve aradaki kopmaz bağı ortaya koyuyor. Siyasi ve askeri düzeydeki bu bağ, dostluk ve müttefiklik kelimeleriyle sürekli deklare edilerek dış siyasetteki yörünge beyan ediliyor.