İthal Ürünlere Yerli Damgası!
15 Ekim 2020

İthal Ürünlere Yerli Damgası!

Milliyet

Köklü Değişim Medya

Tüketicinin sağlıklı, yerli ve güvenli gıdaya yönelmesi üzerine şirketler, Türkiye’de ambalajlanan ürünlere yerli damgası vurup hile yapıyor. Tüketiciler Çin malı gıdaları satın almak istememesine rağmen, bazı gıdalarda ithal ürünler tamamen piyasayı esir almış durumda. Bazı firmalar ise fiyatları sabit tutmak için gramajla oynuyor.

Tüketicinin yerli hassasiyeti kimi zaman hüsranla sonuçlanabiliyor. Üzerinde yerli ürün yazan gıdanın ana bileşeni ithal çıkıyor, bazı ürünlerin geldiği ülke dahi etikette belirtilmiyor.

İthal ürünlerde özellikle kuruyemiş ve bakliyat öne çıkıyor. Tescilli Taşköprü sarımsağı hemen hemen hiçbir markette yok. Sarımsakların büyük çoğunluğu Çin’den ithal. Çok düşük oranda ise Gaziantep etiketi var.

Büyük markaların kabuklu ve iç cevizlerinde hemen hiç yerli ürüne rastlanmıyor. Hepsi ABD menşeli.

Milliyet gazetesinden Duygu Erdoğan haberinde, tüketicinin beklentisi ile ürünlerin etiketlerinin çeliştiğini belitirken market market etiketlerde gördüklerini derledi.

Gramajı Kontrolü Edin

Sepetini doldurmak için daha fazla ödeyen tüketici, pazar çantasına eskiye göre daha az ürün doldurabiliyor.

Tüketicinin zam tepkisine karşılık burada da hileye başvuran firmalar, ürünlerin fiyatlarının aynı kalması için gramajları eksiltiyor. Tüketici birlikleri; markette “etiket okuyun” çağrısını vurgulamaya devam ediyor. Bu hususta en dikkat çeken örneklerden birisi teneke kutudaki 5 lt sıvı yağ yerine 4 lt’lik teneke ambalajın kullanılması. Neredeyse aynı gibi görünen ürünü tüketici 5 lt diye satın alıyor ve üzerindeki 4 lt yazısına dikkat etmiyor. Firmalar tüketicinin bu dikkatsizliğini fırsata çeviriyor.

Yerli Mercimek Az...

Market raflarının bir diğer göz çarpanı ise yeşil mercimek. Çok az oranda yerli etikete rastlanan yeşil mercimek, çoğunlukla Kanada’dan ithal. Pirinçte Myanmar etiketi birkaç üründe görülürken, nohut bu yıl bol olmasına rağmen Meksika ithalatı da vardı. Yerli üründe kaliteyi artırmak için çalışılan çekirdekte ise Çin ithalatı sürüyor. Siyah çekirdek kaleminde Çin öne çıkıyor.

Etiketlerinde orjin ülkesi belirtilmeyen gıda ürünleri de var. Türkiye’de üretildiği belirtilen ürünün ana bileşeni yani ‘ürünün kendisi’ aslında ithal edilirken, Türkiye’de sadece paketlenmesi yapılmış. Ancak etikette, ithal edilen ülke bilgisine yer verilmemiş.

Çin Sarımsağı

Taşköprü Sarımsak Üreticiler Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu, bu sezon iyi bir sarımsak hasadı olduğunu kaydetti. Diğer sarımsak üreticisi bölgelerde de sorun gözlenmediğini anlatan Eligüzeloğlu şöyle konuştu:

Buna rağmen Çin’den sarımsak ithalatını üretici ve tüketici açısından sıkıntılı buluyoruz. Üretici, ithal ürünü markette görüyor ama kendi kaliteli ürünü o kadar ilgi çekmiyor. Taşköprü’de 20 bin ton civarında üretim var. Türkiye’nin bildiğimiz kadarıyla 100 bin ton civarında üretimi ve aynı oranda tüketimi var. Ürün açığı yok. Şu anda daha ucuza mal etmek için yapılan ithalat ileride pahalıya patlamasın. Türkiye’nin diğer önemli üreticisi ise Gaziantep, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa Birecik. Çin orjinli olan bu sarımsaklar artık bu topraklara yerleşti.”

Cevizin Yüzde 70’i İthal

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, son dönemde herkesin ceviz yetiştiriciliği yapmak için harekete geçtiğini ve ekimler yaptığını hatırlatırken, yeni ekilen cevizden ilk ürünün 5-7 yıl içinde alınabileceğini söyledi. Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

Dolayısıyla cevizdeki yeni ekimlerin veriminin tam toparlanması için 10 yıllık bir öngörüde bulunabiliriz. Mevcutta yüzde 70’i ithal ediliyor. Şirketler de ABD’den yüklü toptan alım yaparak piyasaya veriyor. ABD menşeini bir süre daha sıkça görebiliriz. Sarımsak ise geçen yıl çok yüksek fiyatlar nedeniyle dikkat çekmişti. 100 lirayı aşan kilo fiyatları vardı. Normale dönüyor ama yine de 50 lirayı gördüğü oluyor. Bu durumda ithalat daha cazip geliyor.

Cevizde verimi bekliyoruz ve ihtiyaca yetemiyoruz ama sarımsak gibi yeterli bir üründe bunun önüne geçmek lazım. Tüketici yerli ürün tüketmek istiyor. Hem de geleceğimizi tarımda görüyorsak; şu anda ithal ürünü alabiliyor olmanın kolaylığına aldanmamak lazım. Üretici onunla rekabet edemeyip çekiliyor, açık büyüyor ve daha fazla ithalat yapıyorsunuz. Bu kısır döngüyü kırmalıyız.”