Köklü Değişim, Şeyh Said’in şehadetinin 100. Yıldönümü münasebeti ile basın açıklaması düzenledi

said-manset.jpg

Köklü Değişim, Diyarbakır Ulu Camii'de dün (Pazar) akşam namazına müteakiben **"100 Yıllık Kıyam, Bitmeyen Dava"** başlıklı geniş katılımlı bir program düzenledi.  

Köklü Değişim Diyarbakır Temsilciliği, Şeyh Said Palevi’nin şehadetinin 100. Seneyi devriyesinde **“100 Yıllık Kıyam, Bitmeyen Dava”** başlıklı bir hafta sürecek ve farklı etkinliklerin yer alacağı bir kampanya başlattığını geçen hafta duyurmuştu. 

Kampanya kapsamında Tatvan, Diyarbakır (Kayapınar-Ergani-Bağlar), Şanlıurfa, Siverek ve Siirt'te paneller düzenlenirken, farklı etkinlikler de gerçekleştirdi. 

![IMG_20250629_204022.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250629_204022_9a6d488979.jpg)

Kampanya kapsamında Pazar günü Köklü Değişim Diyarbakır Temsilciliği’nin organize ettiği programa, birçok STK, İslami camia, Siyasi Partilerin il başkanları ve alimler katıldı.

![Köklü-Değişim,-Şeyh-Said'in-Trounu.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_in_Trounu_6420761e7f.jpg)

Programda ilk olarak **Şeyh Said'in torunu Avukat Muhammed Sabır Fırat** söz aldı. 

Fırat konuşmasında şu ifadelere yer verdi: 

“Bugün burada sadece bir geçmişin hatırasını değil bir davanın yeryüzünde silinmeyen izine şahitlik etmek için toplandık. Şeyh Said ve dava arkadaşları Allah yolunda şehadet şerbetini içtiler. 100 yıl önceydi. Zalimler ümmetin Hilafetini söndürmek için harekete geçti. Şeriat kaldırıldı, medreseler susturuldu. Tekkeler mühürlendi. Allah’ın nizamı ilga edildi. Ezan bile yasaklandı. Ümmetin ruhu ise parçalandı. Ve o an bir ses yükseldi bu topraklarda… Ben tek başıma da kalsam bir kişi dahi yanımda olmasa yine de kalkıp mücadele edeceğim. İşte bu sesin adıdır Şeyh Said Efendi.”

![IMG_20250630_001452.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250630_001452_d613d3897d.jpg)

**İkinci konuşmacı MEDAV (Medrese Alimleri Vakfı) Başkanı Molla Tayyip Elçi** yaptığı konuşmada, **“Tam bir asır önce İslam davası uğruna şeriatı Muhammedi uğruna canını feda eden başta Şeyh Said efendi ve beraberindeki mücahidleri anmak üzere bir aradayız. Rabbim yollarında yürümeyi nasip eylesin”** duası ile başladığı sözlerine Şeyh Said’in davasının ırkçılık ve Kürtçülük davası olmadığını; İslam ve şeriat davası olduğunu ifade ederek devam etti. Yalan tarihin şehitleri töhmet altında bıraktığı eleştirisinde bulunarak Şeyh Said’in mücadelesinin Hz. Muhammed’in (Salllahu Aleyhi Vessellem) yürüttüğü mücadelenin ta kendisi olduğunun altını çizdi. 

**Köklü Değişim’e Tebrik**

Elçi, Şeyh Said’i anlamak için onun yolunda gitmek gerektiğini vurguladı ve İslami kuruluşların tam anlamıyla İslam kahramanı olan Şeyh Said’e sahip çıkmadığını onu gerçek kimliğiyle topluma öğretmek için bir faaliyet göstermediğini belirterek bu hususta bir ilki başaran, bir kapı aralayan, bir çığır açan Köklü Değişim’i tebrik etti. Son olarak devlet yetkililerine seslenerek arşivleri açıklama ve şehitlerin mezar yerlerinin açılması çağrısında bulundu.

![IMG_20250630_003052 (1).jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250630_003052_1_bb1a92bf79.jpg)

**Üçüncü konuşmacı olan Özgür-der Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Deniz** yaptığı konuşmada düzenlenen bu anlamlı programdan dolayı Köklü Değişim camiasına şükranlarını iletti. Kemalist rejimin Şeyh Said ve arkadaşlarını hukuksuz bir şekilde idam ettiğini ve iftiralar attığını söyledi. Şeyh Said'in, **İslam şeriatının toplumsal ve siyasal hayattan hayattan silinmeye çalışılmasından dolayı bunu kabul etmediğini, mücadelesinin Allah ve din olduğunu aktardı.** Deniz, Şeyh Said’in, tek tipçi, baskıcı kemalizmi reddettiğini ifade ederek İslam’a karşı girişilen planlı bir harekata karşı kıyam ettiğini vurguladı. Mehmet Deniz, “bizler de hiçbir şekilde Kemalizmin bize dayattığı sözde batı medeniyetini kayıtsız şartsız benimsemeyi kabul etmiyoruz” ifadelerine de konuşmasında yer verdi. 

![IMG_20250630_001550.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250630_001550_2c1cae7dd7.jpg)

**Dördüncü konuşmacı olan Mehmet Ali Zeybek** ise İHVANDER adına yaptığı konuşmasına, Köklü Değişim’e teşekkür ederek başladı. Şeyh Said’in davasının evrensel bir Tevhid davası, LailaheillAllah davası olduğu halde Şeyh Said’e iftiralar atıldığına dikkat çekti. Şeyh Said’in gerçek bir kahraman ve mücahid olduğunu toplumumuza anlatmalıyız ifadeleri ile çağrıda bulundu. 

![IMG_20250630_000450.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250630_000450_f9fe511844.jpg)

Son konuşmacı **İlahiyatçı Yazar Abdullah İmamoğlu**  ise Şeyh Said’in kıyamına dair yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:  

**“Şeyh Said ve yarenleri sırf Allah ve İslam dedikleri için idam sehpalarında şehid edildiler. Allah düşmanları onları öldürdüler, şehit ettiler ancak onların davasını öldüremediler. Şeyh Said gibi dinin gerekliliklerini bizler de yapmakla mükellefiz. Allah’ın dinini yeryüzüne hakim kılmak için bütün despotlara, tiranlara rağmen LailaheillAllah diyerek haykırmalıyız. **Şeyh Said ruhunu günümüze taşımak istiyorsak egemenliği sadece Allah’a vermeliyiz. Demokrasiye, laikliğe, cumhuriyete, tiranlara, firavunlara değil sadece ve sadece Allah’a vermeliyiz.** Bizler de Şeyh Said’in davasına sahip olmak istiyorsak kınayıcıların kınamasına aldırmadan hak sözü söylemeliyiz. Var gücümüzle bütün diktatörlere rağmen Hilafet diye haykırmalıyız.”** 

![c9a3148a-fb1c-4049-9060-38dbcef7899d.jpeg](https://api.kokludegisim.net/uploads/c9a3148a_fb1c_4049_9060_38dbcef7899d_3ca012946a.jpeg)

**Basın Açıklaması: “100 Yıllık Kıyam, Bitmeyen Dava”**
 
**Köklü Değişim Diyarbakır Temsilciliği adına Sadullah Tükenmez’in** okuduğu basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 

“Şeyh Said Efendi, İslam ümmetinin bir değeridir. Onun itibarını zedelemek maksadıyla ona iftira ve hakaretler ederek kimi zaman onun nezdinde İslam’a saldırma hadsizliğini gösterenler çok iyi bilsin ki yüzyıl geçmesine rağmen, Şeyh Said ve dava arkadaşları hala rahmet ve minnetle yad edilirken onu katledenler ise lanetle anılmaya devam ediliyor. Laiklik ve ırkçılık üzerine kurulan, İslam’ı düşman batıyı ise dost edinen rejimin aparatlarından biri olan engizisyon mahkemelerini aratmayan İstiklal mahkemelerinin kararlarıyla Şeyh Said Efendi ve 46 arkadaşı 100 yıl önce burada darağaçlarında can verdiler.
Kıyamın akabinde, Köyleri yakıldı, aileleri sürgün edildi, hatıraları bile yasaklandı. On binlerce Müslüman vahşice katliama maruz kaldı.

Tüm bu mezalimler yapılırken Şeyh Said’i ve Şeyh Said’in uğruna canını verdiği İslam, Şeriat ve Hilafet gibi değerleri yok ettiğini sananlara karşı Diyarbakır’da, şehitlerin bastığı topraklarda o davayı yeniden haykırmak için buradayız.

Bugün Filistin’de çocuklar katlediliyor, Gazze yerle bir ediliyor, gözümüzü her gün bir katliamla açıyoruz. Sayımızın çokluğu, dağılmışlığımızdan dolayı bir anlam ifade etmiyor. 57 devlet, işgalci bir varlık  ‘İsrail’ karşısında acziyet içerisindedir; 2 milyar Müslüman, 10 milyon Siyonist Yahudi karşısında çaresizdir… Gazze İslâm ümmetine şunu açıkça göstermiştir ki; Müslümanların siyasi bir otoritesi, onları bir araya getirecek ve düşmana karşı koruyacak bir Halifeleri olmadığı müddetçe bu durum değişmeyecektir.

Allah’ın indirdiği hükümleri tatbik eden, ümmeti tek bayrak altında toplayan, düşmana karşı ümmeti koruyan siyasi liderliktir.

İşte Şeyh Said ve arkadaşlarının uğruna kıyam ettiği şey tam olarak budur!

Bugün Diyarbakır’da, Şeyh Said’in kıyam edip şehid olduğu bu topraklarda, onun izinden giden bir nesil olarak ilan ediyoruz ki:

Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Bu ümmet yeniden ayağa kalkacak. Şeyhin ve arkadaşlarının uğruna canlarını verdiği İslam, iktidar olup insanlara yeniden hayat verecektir.”

Yapılan dua ve coşkulu kalabalığını desteği ile program sona erdi. 

![IMG_20250629_204850.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250629_204850_8cb7828f02.jpg)



![SAVE_20250630_240151.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/SAVE_20250630_240151_dc5840a2f6.jpg)

![IMG_20250629_203353.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250629_203353_10e12be77d.jpg)

![IMG_20250629_204022 (1).jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/IMG_20250629_204022_1_d49175db67.jpg)

![SAVE_20250630_240204.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/SAVE_20250630_240204_b10b596137.jpg)

![SAVE_20250630_240213.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/SAVE_20250630_240213_96290661be.jpg)


**"100 Yıllık Kıyam, Bitmeyen Dava" Kampanyası Kapsamında Bölgede Gerçekleştirilen Panellerden Görüntüler**

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Burhan Ercan.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Burhan_Ercan_bb1c42dbc2.jpg)

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Kayapınar.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Kayapinar_f7e4c578a7.jpg)

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Şanlıurfa-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Sanliurfa_2_a2830f3863.jpg)

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Siverek.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Siverek_6008c9cb0c.jpg)

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Siverek-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Siverek_2_3f7347c8e6.jpg)

![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Siirt.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Siirt_a0d475e81a.jpg)



![Köklü Değişim, Şeyh Said, 100 Yıllık Kıyam Bitmeyen Dava Ergani.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Seyh_Said_100_Yillik_Kiyam_Bitmeyen_Dava_Ergani_ed36c92203.jpg)

**#100YılıkKıyamBitmeyenDava**


Şehadetinin 100. Yıldönümünde Şeyh Said'in Davası Ümmetin Gündeminde

‘İsrail’ askerleri itiraf etti: Yardım bekleyen Filistinlilere ateş açmamız emredildi

Köklü-Değişim,Yardım-Bekleyen-Sivilleri-Kasten-Öldürdük.jpg

İşgalci ‘İsrailli’ asker ve görevliler, Gazze Şeridi’nde yardım bekleyen Filistinlilere ‘İsrail’ ordusunun düzenlediği saldırıların arka planını anlatırken sivilleri kasten hedef aldıklarını itiraf etti. 

İşgalci ‘İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik katliam, işgal ve ablukası 20 ayı aşkın süredir devam ederken, ‘İsrail’ askerleri Gazze’de yardım bekleyen Filistinli Müslümanları da sık sık hedef alıyor. ‘İsrail’ basınına yansıyan bir haber, ‘İsrail’ askerlerine insani yardım bekleyen silahsız Gazzelilere kasıtlı olarak ateş açma emri verildiğini ortaya koydu. 

‘İsrail’ Savunma Kuvvetleri (IDF) askerleri ve görevlileri, Haaretz gazetesine yaptıkları açıklamalarda, kendilerine hiçbir tehdit olmadığı durumlarda dahi Gazze’deki gıda dağıtım merkezlerinin yakınlarındaki silahsız insanlara ateş açma emri verildiğini anlattı. Askerler, ordunun son bir ay içinde yardım dağıtım alanlarının yakınlarındaki Filistinlilere kasıtlı olarak ateş ettiğine dikkat çekti. 

[Köklü Değişim, 'İsrail' YArdım Bekleyen Sivillere Ateş Ediyor.mp4](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Israil_Y_Ardim_Bekleyen_Sivillere_Ates_Ediyor_9a0400b5a0.mp4)

**Kalabalıklara Ateş Açın Emri**

Gazetenin ‘İsrailli’ görevliler ve askerlerle yaptığı görüşmeler, komutanların, hiçbir tehdit oluşturmadıkları durumlarda dahi insanları uzaklaştırmak ya da dağıtmak için kalabalıklara ateş açmaları yönünde ‘İsrail’ askerlerine emir verdiğini ortaya koydu. Askerlerden biri durumu tarif ederken **“‘İsrail’ Savunma Kuvvetleri’nin Gazze’de etik standartlarının tamamen çöktüğünü”** söyledi. 

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, yardım dağıtım merkezleri ve Müslümanların Birleşmiş Milletler’in (BM) yardım tırlarını beklediği alanlarda 27 Mayıs’tan bu yana 549 kişi yaşamını yitirdi, 4 bini aşkın kişi yaralandı. 

**ABD-‘İsrail’ Ortaklığında Katliam**

ABD-‘İsrail’ güdümlü **"Gazze İnsani Yardım Vakfı"nın** Gazze Şeridi’nin güneyinde üç, merkezinde bir olmak üzere dört yardım dağıtım noktası bulunuyor. Bu noktalarda ABD’li ve Filistinliler çalışıyor, birkaç yüz metre ötede ise ‘İsrail’ askerleri konuşlu bulunuyor. Binlerce Filistinli her gün bu merkezlerden yardım almaya geliyor. Haaretz’e göre, bu yardım dağıtım noktaları faaliyete geçtiği günden bu yana bu noktaların yakınlarında 19 kez ateş açıldı. 

Dağıtım merkezleri genelde her sabah sadece bir saat boyunca açık kalıyor. Bu bölgelerde görevde olan askerler ve görevlilere göre, ‘İsrail’ ordusu, Filistinlilerin yaklaşmasını engellemek için merkezlerin açılış saatlerinden önce insanların üzerine ateş açıyor. Benzer şekilde, merkezler kapandıktan sonra da Filistinlileri “dağıtmak” için Filistinlilerin üzerine ateş açılıyor. 

Haaretz’e konuşan askerlerden biri **“Burası bir ölüm alanı”** diyerek sözlerini şöyle devam etti: **“Ben (orada) konuşluyken her gün bir ile beş arasında kişi öldürülüyordu. Onlara sanki düşman kuvvetiymiş gibi davranılıyor. Kalabalık kontrol önlemleri yok, biber gazı yok, sadece tasavvur edilebilecek her şeyle açılan ateş var: Ağır makineli silahlar, el bombaları, havan topları…”**

**Kırmızı Işık, Yeşil Işık Oyunu**

‘İsrail’ askeri, yardım dağıtım noktaları yakınlarında yaşananları anlatmayı şu sözlerle sürdürdü: **“Eğer biri sabah erken saatlerde birkaç yüz metre ötede sıraya girmeye çalışırsa ona ateş açıyoruz. Bazen onları yakın mesafeden hedef alıyoruz. Ama (‘İsrail’) kuvvetlerine yönelik herhangi bir tehlike yok.”**

Yaşanan bu vakalardan hiçbirinde açtıkları ateşe karşılık verildiğini hatırlamayan asker, **“Düşman yok, silah yok”** diye konuştu. 

‘İsrailli’ asker, görev alanındaki faaliyetlere, **“Kırmızı ışık, yeşil ışık”** isimli çocuk oyununun ‘İsrailli’ versiyonu olan ismine nazire yapılarak **“Tuzlanmış Balık Operasyonu”** dendiğini de anlattı. 

Haaretz’e konuşan ‘İsrailli’ görevliler, ordunun ‘İsrail’deki ya da yurtdışındaki kamuoyunun gıda dağıtım merkezlerinin çevresinde neler olduğunu görmesine izin vermediğini kaydetti. Görevlilere göre, ordu, **“savaşı devam ettirme konusunda uluslararası meşruiyetin tamamen çökmesini engellediği”** için vakfın çalışmalarından da memnun. Gazeteye konuşan görevliler, ‘İsrail’ ordusunun özellikle İran savaşının başlamasından bu yana Gazze’yi bir “arka bahçe” haline getirdiğine inanıyor.

 **“Can Kayıpları Hiçbir Şey İfade Etmiyor”**

Bu hafta Gazze Şeridi’nde görevini tamamlayan yedek bir asker de Haaretz’e yaptığı açıklamada, **“Gazze artık hiç kimseyi ilgilendirmiyor… Orası kendi kuralları konulan bir yer haline geldi. Can kayıpları hiçbir şey ifade etmiyor. Bu, daha önce söyledikleri gibi ‘talihsiz bir olay’ dahi değil”** diye konuştu. 

Dağıtım merkezinin güvenlik kısmında çalışan bir görevli de ‘İsrail’ ordusunun yaklaşımını eleştirerek, **"sivil halkla çalışırken tek etkileşim araçlarının ateş açmak olduğunu ve bunun çok sorunlu olduğunu"** belirtti.




İşgalci Askerlerden İtiraf: “Yardım Bekleyen Sivilleri Kasten Öldürdük”

Hükümetin işçi maaşlarına zam teklifi tepkiyle karşılandı 

Köklü-Değişim,Hükümetin-Kamu-İşçileri-İçin-Zam-Teklifi-Tepkilere-Neden-Oldu-.jpg

Kamu sektöründe yaklaşık 600 bin işçiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında hükümet bugün ikinci teklifini verirken, sendikalar teklife tepki gösterdi. 

Hükümet, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde ikinci zam teklifini açıkladı. 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 17, ikinci 6 ayı için yüzde 10 zam önerildi. 2026 yılı teklifinde ise değişiklik yapılmadı. 

**TÜRK-İŞ’ten Tepki**

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, ikinci teklif sonrası yaptığı açıklamada, **“Vermiş oldukları teklifin de anlamı yok. İlk tekliflerinde hayal kırıklığına uğradık. Şimdi hayal kırıklığına uğramadık. Zaten ikinci teklifin de ne olacağını biliyorduk"** ifadelerini kullandı.

**Hükümetin ilk zam teklifi, 2025 yılı için ilk 6 ayda yüzde 16, ikinci 6 ayda yüzde 8, 2026 içinse yine yüzde 7 ve yüzde 5 zam şeklindeydi.**

**TÜRK-İŞ’in Talebi Ne?**

TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ'in ortak hazırladığı taslakta, günlük en düşük ücretin 1800 TL'ye yükseltilmesi, bu artıştan sonra 2025'in ilk altı ayı için yüzde 50, sonraki iki dönem için ise yüzde 25'er zam yapılması ve ayrıca yüzde 10 refah payı verilmesi talep ediliyor.

**Grev Kararı Alabiliriz**

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işçilerinin ücret artışı taleplerinin karşılanmaması halinde 15 Temmuz'da grev kararı alacaklarını açıkladı. **“Başka kapımız kalmadı”** diyen Atalay, işçilerin sabrının tükendiğini vurguladı.

Toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolü kapsamında kamu işçilerinin taleplerini tüm Türkiye’de dile getirdiklerini belirten Atalay, **“Sıkıntımızı kamuoyuna anlattık. Eğer masa susarsa, alan konuşur”** dedi.
Asgari ücretlilerin, emeklilerin, kadınların ve engellilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çeken Atalay, yaşanan sorunların görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.

İş kazalarının ücretlerle bağlantılı olduğuna işaret eden Atalay, Türkiye’de her gün ortalama 4 işçinin yaşamını yitirdiğini söyleyerek şöyle devam etti:

**“Bu bir iş kazası değil, iş cinayetidir. 40 yıldır KPSS ile işe giren gençlerin göreve başlamadığına ilk kez tanık oluyoruz. Çünkü maaş 40 bin lira, kira 25 bin. Kim geçinebilir bu şartlarda?”**

Atalay, mevcut maaşlarla geçinmenin imkânsız olduğunu vurgulayarak devletin kamu işçisine karşı adil davranmadığını belirterek “Aldığımız ücret asgari ücretin bir tık üzerinde. 10 gün geçinmek zor. Devlet kamu işçisinin makul taleplerine hala kayıtsız kalıyor. Bu bizi huzursuz ediyor. Huzurumuz bozulursa, herkesin huzuru bozulur.” ifadelerini kullandı.







Hükümetin Kamu İşçileri İçin Zam Teklifi Tepkilere Neden Oldu 

ABD Özel Temsilcisi Barrack’tan, Şara yönetimi hakkında açıklama

Köklü Değişim,Barrack Şara'ya Kendini Kanıtlaması İçin İzin Vereceğiz.jpg

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack, Ahmed Şara yönetimine görevlerini hatırlatıp, bu yüzden bir şans verdiklerini ve izlediklerini beyan etti. 

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, ülkesinin Suriye’deki önceliğinin refah ve güvenliği sağlamak, terörizmle mücadele etmek ve IŞİD’i ortadan kaldırmak olduğunu ve Washington’ın hükümete müdahale etmediğini belirtti.

**Barrack, Al Arabiya’ya yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımları, ona bir şans vermek ve halkının yeniden ayağa kalkmasına olanak tanımak amacıyla kaldırdığını belirtti.**

Beşşar Esad rejimini devirenin ABD değil, Suriye halkı olduğunu vurgulayan Barrack, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed El Şara’nın odaklanması ve tarih bilgisi, onun bir savaşçıdan devlet başkanına dönüşmesini sağladı ve biz onun kendini kanıtlamasına izin vermeye kararlıyız’’ ifadelerini kullandı.

Barrack ayrıca, ABD yönetiminin bölgedeki ülkelerin işlerine karışma niyeti veya arzusunu reddetti ve Orta Doğu’ya müdahalenin tarihsel olarak başarısız olduğunu kaydetti.

![Köklü-Değişim,ABD Suriye Temsilcisi Barrack, Riyad'da.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_ABD_Suriye_Temsilcisi_Barrack_Riyad_da_6deb446588.jpg)

**Barrack Riyad’da**

Öte yandan Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün Riyad’da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yaptığı görüşmede Suriye’deki meseleleri ve destek yollarını ele aldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, X platformunda yaptığı paylaşımda, toplantıda Suriye’nin güvenliğinin, istikrarının ve ekonomik toparlanmasının artırılmasına katkı sağlayacak destek yollarının ele alındığını bildirdi.

ABD, bölgedeki müttefiklerinden olan Suud rejiminin, Suriye’deki rolünü belirginleştirmek ve sahada daha aktif olması için çalışmalar yürütüyor. 


ABD Temsilcisi Barrack: “Şara’nın Kendini Kanıtlamasına İzin Vereceğiz”

Erdoğan: “F35'ler konusunda Trump iyi niyetli”

Köklü-Değişim,-Erdoğan,-Trump'tan-Umutlu.jpg

Lahey’de düzenlenen NATO Zirvesi’nin ardından basın açıklaması düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Trump’ın Ortadoğu’daki adımlarına destek verdi hem de F-35’ler konusunda kendisinin "iyi niyetli" olduğunu ifade etti.

Zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında, **"ABD Başkanı Trump'ın çabalarıyla elde edilen ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz"** diyen Erdoğan, **"Tarafların dostum Trump'ın çağrısına koşulsuz uymasını bekliyoruz."** 

Erdoğan, bu ifadelerle İran ve 'İsrail' taraflarının masaya ön şartsız oturması ve anlaşmaların bir an önce sağlanması çağrısında bulunmuş oldu. 

Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesine ilişkin **"S-400'ü konuşmadık. O iş bitmiştir. F35'i görüştük, ödeme yapmıştık. F35'leri alma konusunda Trump'ın iyi niyetli olduğunu gördük"** bilgisini de verdi.

Erdoğan ayrıca **''F16'ların bakım ve onarımı F35'lerin alımıyla ilgili sorumlu arkadaşlarımız çalışmalarını devam ettiriyorlar"** detayını da paylaştı. 

Türkiye'nin 'Eurofighter Typhoon' savaş uçağı tedarikine ilişkin ise **"Gerek İngiltere gerek Almanya ile görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz ve bu konuda olumlu gelişmeler var"** dedi.

**İran-‘İsrail’ Ateşkesi İçin Trump’a Destek Verdi**

Erdoğan’ın 'dostum' diye hitap ettiği Trump'ın aracı olduğu İran- ‘İsrail’ ateşkesine uyulması gerektiğini belirtirken, Trump ve Netanyahu’nun açıkça reddettiği “İki Devletli Çözüm” planını da kaçınılmaz olarak niteledi:

''‘İsrail’, bölgeyi istikrarsız hale getirerek kendi halkının güvenliğini sağlayamaz. Yaşananlar, 1967 sınırları temelinde coğrafi bütünlüğü haiz **“iki devletli çözümün”** kaçınılmaz olduğunu bir kez daha bizlere anlatmaktadır. Türkiye olarak tüm halkların, barış içinde olduğu bir sulh ikliminin tesis ediyoruz. ‘İsrail’ ile komşumuz İran arasındaki en son askeri tırmanma bölgemizi risklerle karşı karşıya bıraktı. Malumunuz ilk andan itibaren diplomatik trafik yürüttük. Evvelce de ifade ettiğim hususu bugün tekrarlamakta fayda görüyorum; komşumuz İran ile sorunlar müzakere ile mümkün.''

Bilindiği üzere Netanyahu, iki devletli çözümün olamayacağını açıkça ifade etmiş, Trump ise Kudüs’ü işgalci varlığın başkenti olarak tanıyarak bu planı zaten geçersiz kılmıştı. Filistin topraklarının yüzde 80’inideki işgali meşru kılan ve sembolik bir Filistin devletini öngören planı Erdoğan, ısrarla savunuyor. 

**Trump'ın Gazze Planı**

ABD Başkanı Donald Trump’ın, **“Gazze'yi satın almaya ve sahiplenmeye kararlıyım”** ifadesi ve Gazze’yi boşaltıp turizm beldesi yapma planları da gazeteciler tarafından gündeme getirildi.  

Erdoğan, Trump'ın Gazze planlarına ilişkin sorulan soruya, **"Bizim görüşmemizde Gazze'nin sahil boylarının kumarhaneler olması gündeme gelmedi. Gündeme gelse benim vereceğim cevap bellidir. Bu konuda duruşum bellidir. Trump öyle akıllı bir insandır ki, kime ne soracağını iyi bilir. Böyle bir şey aramızda geçmedi"** cevabını verdi. 

**“Yüzde 5 Zaruret”**

Erdoğan, NATO Zirvesi'nde alınan kararları ise şöyle yorumladı: 

“Konsey oturumunda savunma harcamalarımızı 10 yıllık sürede gayri safi yurt içi hasılalarımızın yüzde 5'i düzeyine çıkarmayı kararlaştırdık. Mevcut krizlerin derinleştiği ve her geçen gün ilave krizlerin ortaya çıktığı bir iklimde alınan bu karar NATO açısından bir zaruret teşkil ediyor. Terörizm tehdidinden en fazla zarar gören, bölgemizdeki birçok krizden doğrudan etkilenen müttefikiz. Bildiğiniz üzere ittifakın terörizmle mücadeledeki rolünün öne çıkaran ülkelerden geliyoruz. Lahey'de terörle mücadelenin müttefiklerin samimi dayanışmasıyla vurguladım. Zirve bildirisine yansıtılmasını sağladım.”



Erdoğan'dan, "Dostu" Trump'a Destek: "Çağrısına Koşulsuz Uyun"

Köklü Değişim İstanbul Temsilciliği’nce “Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?” başlıklı bir panel düzenleniyor.

1581348094.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

**Köklü Değişim İstanbul Temsilciliği**’nce **“Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?”** başlıklı bir panel düzenleniyor.

**Köklü Değişim** tarafından başlatılan **“Aile, Nesil ve Toplum İslâm ile Korunur!”** başlıklı uzun soluklu kampanya çerçevesinde Köklü Değişim İstanbul Temsilciliği’nce “Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?” başlıklı bir panel düzenleniyor.

İlahiyatçı **Abdurrahim Şen** ve Araştırmacı **Musa Bayoğlu**’nun konuşmacı olarak katılacakları panel **16 Şubat Pazar** günü saat **14.00**’da **Eser Konferans Salonu**’nda yapılacak.

[\#AileyiNesliToplumuKoru](https://twitter.com/hashtag/AileyiNesliToplumuKoru?src=hashtag_click)

**Panel bilgileri:**

**Konu :** Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?

**Konuşmacılar :** Abdurrahim Şen (İlahiyatçı) - Musa Bayoğlu (Araştırmacı)

**Tarih / Saat :** 16 Şubat Pazar / 14.00

**Yer :** Eser Konferans Salonu

Söğütlüçeşme Mah. Fevzi Çakmak Cad. Kavak Sok. No:2 Küçükçekmece / İSTANBUL

![](https://pbs.twimg.com/media/EQaJINPXkAAL5Fv?format=jpg&name=large)

İstanbul ‘Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?’ Paneline Davet

LGBT yönetmeliğini kabul eden Eyyubiye belediyesi, kararından vazgeçti

1582712018.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Urfa'nın **Eyyübiye Belediyesi,** eşcinsel sapkınlığın önünü açan **LGBTİ** yönetmeliğini önce kabul edip, daha sonra iptal etti. Eşcinsel sapkınlığın önünü açan ve bu çirkinliğin görünür olmasını, kamuda ve özel sektörde istihdam önceliği verilmesini hedefleyen yönetmelik bazı belediyeler tarafından kabul edilip uygulanmaya başlandı. Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda bu sapkınlığın topluma kabul ettirilmesi için **İstanbul Sözleşmesi** kapsamında başlattığı **ETCEP’i** (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) devreye sokmuş, gelen yoğun eleştiriler üzerine projeyi askıya almıştı.

Belediye Meclisi'ne sunulmak üzere Eyyubiye Belediyesi’nin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan tarafından hazırlanan yönetmelik, önce Yazı İşleri Müdürü İsmail Kaya'ya ardından da Başkan Mehmet Kuş'un onayıyla meclise sunuldu.

Meclise gönderilen çirkin yönetmelik oylamaya sunuldu ve kabul edildi.

Ancak Meclis'te oylamaya sunulan yönetmelikte, "***Toplumda dezavantajlı konumda bulunan LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans ve interseks bireyler), etnik ve dini azınlıklar, sığınmacı ve mülteciler gibi çeşitli sosyal gruplara yönelik veri toplama, hizmet üretme ve belediye politikalarını yurtdışı ve yurtiçindeki STK'larla işbirliği içinde hazırlamak***" ifadelerinin yer aldığı görüldü.

Ajans Urfa'da yer alan habere göre kabul edilen yönetmelik yürürlüğe girerken, Eyyübiye Belediyesi yetkilileri durumu bir gün sonra fark edip, değişikliğe gidildi ve iptal edildi.

Haberde, çirkin yönetmeliği Belediyenin İnsan Kaynakları Müdürü Ahmet Alkan'ın internet üzerinden indirdiği ve CHP'li ya da HDP'li bir belediyeden "kopyala-yapıştır" usulüyle aldığı ifade edildi.

**İmza Kampanyası**

Batı aşığı ve oradan gelen her kanuna ve sözleşmeye sahip çıkan iktidar ve muhalefet partileri “İstanbul Sözleşmesi”ne sımsıkı bağlı. Eşcinselliği yaygınlaştırmak, namus mefhumunu ortadan kaldırmak, aileyi yok edip, gençliği ifsat etmek için planlanarak yürürlüğe koyulan İstanbul Sözleşmesi, kamuoyundan tepki almaya devam ediyor.

Bu kapsamda başlattığımız imza kampanyasına siz kıymetli okuyucularımızdan da destek bekliyoruz.

**İmza linki aşağıdadır**

[https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&amp;utm\_source=share\_petition&amp;utm\_medium=facebook&amp;utm\_campaign=share\_petition&amp;utm\_term=psf\_combo\_share\_initial&amp;recruited\_by\_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&amp;utm\_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2](https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=share_petition&utm_term=psf_combo_share_initial&recruited_by_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&utm_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2)

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Suriye’de donan bebeğin görünütüsü vicdanları sızlattı

1578733886.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Suriye’den gelen son görüntü insanlık defterine utanç olarak yazıldı. Katillerle el sıkışan taş kalpli yöneticilerin hanesi bu cürümlere sessiz desteklerle doldu. Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları arşa ulaşırken, bu canilerle el sıkışanlar, donarak can veren körpe bedenlerin katili Esed’i yeniden meşru yönetici olarak tanımak için birbiriyle yarışıyor.

**Suriye’de Bir Körpe Donarak Can Verdi**

Acı olay Hama’nın kuzeyinde meydana geldi. Aktivistlerin ulaştırdığı bilgiye göre Rus ve rejimin hava saldırılarında anne babasını kaybeden ve kendisinden haber alınamayan küçük Erva Afrin-Mabatlı'nın cansız bedeni, 25 gün sonra bir zeytin ağacının altında donmuş halde bulundu.

Aylan bebeğin Akdeniz’de boğularak can vermesinden sonra çekilen görüntüleri gibi Erva bebeğin görüntüleri de sosyal medyada kısa sürede yayıldı.

![](https://resmim.net/f/N6Swv8.jpg)

İran’ın yanlışlıkla vurduğu Ukrayna uçağı gündemin zirvesinde yer alırken, 9 yıldır masum Müslümanları bilerek ve isteyerek katleden Rusya, İran ve Esed rejiminin katliamları görmezden geliniyor. Astana ve Cenevre masalarında katil rejim ile oturulup müzakere ediliyor.

Kardeşleri can verirken Suriye muhalefeti kuzeye çekilmiş ya katliamları izliyor ya icad edilen operasyonlarda vakit geçiriyor ya da daha fazla maaş için Libya’nın yolunu tutuyor.

Astana Üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran masada aldıkları kararlar ve sahadaki operasyonlarla kendi halkını katleden cani Esed’in saltanatını korumaya devam ediyor. Körpeler donarken, taş kalpler de üşümüyor.

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

1546098328.jpeg

**Köklü Değişim Medya**

Nehre düşüp donarak ölen çocuğun anne-babasının Çin Toplama Kamplarında tutulduğu öğrenildi.

Son günlerde sosyal medya gündeminde, nehirde düşerek donarak ölen Doğu Türkistanlı bir çocuğun buz kesmiş kahredici fotoğrafı var.

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre; donarak ölen bu çocuğun anne-babası Çin Toplama Kamplarında tutuluyor ve kendisi de 78 yaşındaki yalnız yaşayan dedesi ile kalıyordu.

**Çin zulmü altında yaşayan Müslümanların yaşadıkları trajediye her gün bir yenisi ekleniyor**

Nehirde donarak ölen bu fotoğraf, özelde Müslümanlara genelde ise tüm insanlığa kahredici Komünist Çin zulmünün geldiği noktayı; Doğu Türkistanlı Müslümanların çaresizliklerini ve terkedilmişliklerini adeta haykırıyor!

![](https://www.google.com/url?sa=i&source=images&cd=&cad=rja&uact=8&ved=2ahUKEwi00PunrcXfAhVMTBoKHT_FCZ0QjRx6BAgBEAU&url=https%3A%2F%2Fforum.donanimhaber.com%2Fdonarak-olen-uygur-turk-cocugu--136473606&psig=AOvVaw3Qnmgr3bnWHnpiMcBHHy0g&ust=1546183679301957)![](https://img.donanimhaber.com/upfiles/2600066/25912903-9092-48a4-8313-ba00b0a14c02.png)

**Çin toplama kamplarına aldığı Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere yerleştiriyor**

Yine geçtiğimiz aylarda da ajanslara yansıyan haberlerde, sistematik insan hakları ihlalleriyle gündeme gelen Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslüman Uygur Türklerinin çocuklarını yetimhanelere gönderdiği de ifade edilmişti.

Haberlerde; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün yayımladığı son rapora göre, Çin’de 1 milyondan fazla Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlık toplama kamplarında tutuluyor.

Hükümetin, kamplarda tutulanların çocuklarını evlerinden alarak ülke genelinde çok sayıdaki yetimhaneye gönderdiği bildiriliyor.

İstanbul ‘Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?’ Paneline Davet

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

Şehadetinin 100. Yıldönümünde Şeyh Said'in Davası Ümmetin Gündeminde

İşgalci Askerlerden İtiraf: “Yardım Bekleyen Sivilleri Kasten Öldürdük”

Hükümetin Kamu İşçileri İçin Zam Teklifi Tepkilere Neden Oldu

Hakkımızda

Linkler

İletişim Bilgilerimiz

İstanbul ‘Aile ve Gençliği Nasıl Koruyacağız?’ Paneline Davet

Eyyubiye Belediyesi LGBTİ Kararından Geri Döndü

Körpeler Donuyor Taş Kalpler Üşümüyor

Donarak Ölen Doğu Türkistanlı Çocuk İnsanlığa Çin Zulmünü Haykırıyor!

Şehadetinin 100. Yıldönümünde Şeyh Said'in Davası Ümmetin Gündeminde

İşgalci Askerlerden İtiraf: “Yardım Bekleyen Sivilleri Kasten Öldürdük”

Hükümetin Kamu İşçileri İçin Zam Teklifi Tepkilere Neden Oldu

Sosyal Medya