Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu'nun 26 Mart 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında Türkiye’nin "İsrail’le" devam eden ticari faaliyetleri ele alındı. Toplantıda ayrıca ABD’nin Gazze planı ve yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, Yahudi varlığı "İsrail’in" aralıksız süren katliamları sebebiyle Gazze’de Ramazan ayının acı ve gözyaşı içinde yaşandığını ölüme, yıkıma ve açlığa mahkûm edilen Gazze halkının Müslümanların yönetici ve komutanlarını gece gündüz Allah’a şikayet ettiğini söyledi.

Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak her hafta kürsülerden ve meydanlardan İslam beldeleri yöneticilerinin Gazze’ye yaptığı ihanetleri ifşa ettiklerini ve Müslümanların ordularına izzeti hatırlatarak, Yahudi varlığını yok etme çağrısı yaptıklarını ifade eden Yıldırım şöyle devam etti: “Gazzeli kardeşlerimizin üzerindeki zulmün bizim elimizle kalkması için camilerde Rabbimize topluca dua ediyoruz. Yöneticileri muhasebe etme ve zulme karşı birlik olma konusunda tüm Müslümanlara nasihat ediyor ve nasihat alıyoruz… Peki yöneticiler nasihat alıyor mu dersiniz? Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan “hakikatleri yüzümüze haykırın ki hatamız varsa düzeltelim” demişti. Peki düzlettiler mi hatalarını? Defalarca yüzlerine haykırıldığı halde yazılı ve sözlü olarak ifade edildiği halde işgalci katil “İsrail’le” ticaret yapmaktan vazgeçtiler mi? Bu ticaretin Filistin’e ihanet olduğunu bildikleri halde bir nebze olsun utandırlar mı yaptıklarından? Batıya olan bağlılıkları sebebiyle Gazze için orduları harekete geçirmekten acizler bunu biliyoruz. En azından soykırıma destek olmayalım dediler mi? Demediler, diyemediler! Çünkü bu yöneticiler ve şirket sahipleri Allah Rasulü’nün bahsettiği dinarın ve dirhemin kulları gibi olmuşlar. Kafirlerle olan dostluklarından dolayı onların fikri ve siyasi yapıları altına girmelerinden dolayı onlara benzemişler...”

“Yöneticiler bir vadide İslam ümmeti başka bir vadide”

Gazze’de şiddetini her geçen gün artıran soykırıma rağmen Türkiye’nin “İsrail’le” yapılan ticaretten vazgeçmediği gibi Siyonist terör varlığına Türkiye’den silah ve mühimmat ihraç edildiği bilgisine dikkat çeken Yıldırım, şunları söyledi: “Onlar bir vadide İslam ümmeti başka bir vadide. Bu sebeple ümmetten gelen tüm nasihatlere kulaklarını kapatıyorlar. Nasihat edenlere baskı yapıyorlar, trolleri üzerinden iftira ve hakarette bulunarak susturmaya, itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ve hiç utanmadan İslam’a düşmanlıkta en önde olan bebek katili Yahudi varlığına lojistik destek sağlamaya devam ediyorlar. Hatta artık ihanette level atlanıyor. Türkiye’den “İsrail’e” yakıt, petrol, çelik, sebze-meyve derken artık bizzat silah ve mühimmat gitmeye başladı. TÜİK’in yayınladığı resmi verilere göre; Ocak 2024 itibariyle Türkiye’den “İsrail’e” barut, patlayıcı maddeler, ateş alıcı maddeler, mühimmat, silah ve parçaları ihraç etmeye devam edildiği ortaya çıktı. Artık gizleme gereği bile duyulmadan Yahudi varlığı ile yapılan her türlü ticaret devletin resmi kurumlarının sitelerinden yayınlanıyor. Ne diyelim utanmıyorsanız dilediğinizi yapabilirsiniz. Fakat sakın Allah’ı zalimlerin yaptığından gafil sanmayın. Allah sadece mühlet vermektedir. Katledilen çocukların vebali bu dünyada olmasa bile hesap günü muhakkak sorulacaktır…"

“ABD, Gazze’nin güvenliğini İsrail’e devretmeyi planlıyor”

Muhammed Emin Yıldırım konuşmasının sonunda Gazze savaşı sonrası ABD ve Yahudi varlığının planlarına ilişkin muhtemel senaryoları değerlendirerek, ABD’nin nihai amacının silahtan arındırılmış ordusu ve egemenlik hakkı olmayan kartondan bir Filistin devletini içeren iki devleti çözümü hayata geçirmek olduğunu fakat ondan önce Gazze şeridi ile ilgili olarak, Gazze'deki sivil yönetimin Batı Şeria ile birleşmeden Filistinlilere devredilmesi ve Batı Şeria’da olduğu gibi güvenlikten Yahudi varlığının sorumlu olduğu bir plan üzerinde çalıştığını söyledi.

Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Bu planı Yahudiler kabul edecektir. Fakat Allah’ın izniyle hiçbir Gazzeli hiçbir mücahit savaşçı bu şerir planı kabul etmeyecektir. Gazze ve tüm Filistin için şeri çözüm bellidir. Orduların harekete geçerek Yahudi varlığından Mescidi Aksa’yı arındırması… ve mübarek toprakların aslına kavuşturulmasıdır. Köklü, kalıcı ve daimi çözüm ise Raşidi Hilafetin yeniden kurularak, Mübarek Filistin ve diğer İslami beldelerin kurtarılması, birleştirilmesi ve koruma altına alınmasıdır. Bunu kim yaparsa hem Alemlerin Rabbini rızasını kazanacak hem de dünyayı ahlaksız “İsrail” varlığından kurtardığı için tarihe geçecek ve tüm insanlık tarafından minnetle anılacaktır. Bunun dışında atılacak adımlar sorunlarımızı bugüne kadar çözmediği gibi bundan sonra da çözmeyecektir.”

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

#OrdularAksaya