Fransa’nın Afrika’daki Kanlı Tarihi!
27 Ocak 2020

Fransa’nın Afrika’daki Kanlı Tarihi!

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, G5 Sahel liderleriyle yapılan zirve sonrası Sahel'e 220 asker daha gönderileceğini açıklaması, Afrika'da sömürgeci geçmişiyle bilinen Fransa'nın kıtadaki askeri varlığını yeniden gündeme getirdi.

Afrika'nın genelinde eski sömürgelerinde güvenlik, terör ve istikrarsızlığı bahane ederek askeri varlığını devam ettiren Fransa'nın Pau kentindeki zirvede, Burkina Faso, Mali, Moritanya, Nijer ve Çad'ın liderleri, Macron'un ev sahipliğinde bir araya gelmişti.

Fransa’nın Sahel'deki Kuvvetlerine Takviye

Mali'de 13 Fransız askerinin bir saldırıda ölmesinin ardından, Macron'un G5 Sahel liderlerinin kıtada artan Fransa karşıtlığına dair kendisine açıklama borçlu olduğu şeklindeki ifadeleri ve G5 Sahel liderlerini huzuruna çağırdığı zirvede, Fransa'nın Sahel'de bu ülkelerin güvenliği için değil kendi çıkarlarını koruma için asker bulundurduğunu bir kez daha belli etti.

Paris yönetimi, Pau'da 13 Ocak’ta düzenlenen ve 5 Sahel ülkesinin (Moritanya, Mali, Nijer, Burkina Faso ve Çad) katıldığı Afrika-Fransa Zirvesi’nin ardından anlaşmaya varılan kararların uygulanmasını hızlandırmak için harekete geçti.

Söz konusu kararların öne çıkanları şunlardı:

- Mali, Nijer ve Burkina Faso üçlü sınırındaki ortak askeri çabalara odaklanmak

- “Cihatçılarla ve terörle” mücadelede bir uluslararası koalisyon başlatılması

- ABD’yi Sahel’deki askeri varlığını azaltma planlarından vazgeçirmek

- Buradaki askeri çalışmalara katkıda bulunmaları için Avrupa ülkelerini motive etmek

Macron, “Barkhane Gücü” kapsamında 2014’ten beri Sahel’de konuşlanan 4 bin 500 Fransız askerinin 220 askerle daha destekleneceğini duyurdu.

Macron, Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan Fransız ordusuna ait birimleri Fildişi Sahili'nden “üçlü sınır” bölgesine taşımasını istedi. Genelkurmay Başkanlığı da Hellfire füzelerine sahip ABD yapımı Reaper tipi uçakların faaliyete geçeceğini duyurdu. Bu uçakların kullanılması, Barkhane Gücü'nün daha iyi istihbarat sağlama ve daha uzaktan ateş edebilme gibi yeteneklerini kuvvetlendirecek.

Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Çad ve Mali'yi de kapsayan Afrika turunda, Sahel ülkelerindeki cihatçılarla ve teröristlerle mücadelede Avrupa'nın rolünü vurgulamak için Estonya, İsveç ve Portekiz'den meslektaşları ile bir araya geldi. Parly, Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada “Önümüzdeki haftalarda üçlü sınır bölgesinde yeni operasyonlar düzenlenecek” dedi.

Fransa Genelkurmay Başkanı Francois Lecointre de yaptığı açıklamada, “Barkhane'yeait askeri araçların desteklenmesi hakkındaki ayrıntıları önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı’na sunacağım” ifadesini kullandı.

'Üçlü sınır bölgesinde' sözde terörle mücadele eden Fransa askeri yeteneklerinin kalıcı olarak aktifliğin sağlanması bakımından yetersiz olduğunu öne süren Lecointre, 2 bin 400 askeri personelden en az 500’ünün lojistik ve destek görevlerinde bulunduğu için Barkhane savaş gücüne 2 binden az askerin kaldığını kaydetti.

Böyle bir durumda Avrupalı ortaklarının da çeşitli açılardan bu güce ortak olmasını isteyen Paris, Avrupa’nın Afrika’daki terörizmle mücadele konusunda ağır hareket etmesinden şikayetçi. Diğer yandan İsveç, Danimarka ve Estonya, Paris'in kurmaya çalıştığı ve “kılıç” anlamına gelen “Takuba” adındaki Avrupa komando gücüne katılmaya istekli olduğunu duyurdular.

General Lecointre, önümüzdeki yaz konuşlandırılacak olan bu gücün sonbahar başlangıcına kadar tam anlamıyla aktif olamayacağını öne sürdü. Fransa ise bu süreci hızlandırmayı ve eğitim, finansman ve donanım eksikliğinden muzdarip olan ‘Afrika Ortak Gücü’nü takviye etmeyi amaçlıyor.

Ancak yapılan değerlendirmeler söz konusu askeri hamlelerin diplomatik çabalarla desteklenmesi gerektiği yönünde. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian bu bağlamda, 21 Ocak’ta Cezayir ziyareti gerçekleştirdi. Le Drian konuyla ilgili açıklamasında “Ziyaretin amacı Sahel’deki durumu değerlendirmek ve terörle mücadele edip güvenliği sağlamak için ortak hedeflerimizi hatırlatmaktır. Bu konudaki görüşmeler son derece önemlidir” dedi.

Savunma Bakanı Parly de geçen hafta parlamentoda yaptığı konuşmada bu ayın sonlarına doğru ABD’ye gideceğini ve yapacağı görüşmelerde ülkesinin ve Sahel ülkelerinin terör örgütleri ile mücadelede ortaya koyduğu çabalara ABD’nin destek vermesi konusunu gündeme getireceğini söyledi.

Fransa'nın Cezayir Katliamı: “1.5 Milyon Müslümanı Katletti!”

Fransa, yıllarca Afrika ülkelerinin doğal zenginliklerini sömürdü, bölgedeki halkları fakirlik ve açlıkla yüz yüze bıraktı. Binlerce köy yerle bir edildi, her türlü insanlık ve savaş suçu tarihin utanç sayfalarında yer aldı. Bugün dahi birçok Afrika ülkesinde, Fransa'nın kanlı tarihinin izleri görülebiliyor.

İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa, kurtuluşu için çoğu Cezayirli olmak üzere sömürgesi altındaki birçok askeri kullandı. Fransa, bağımsızlığı karşılığında Cezayir’den yardım talebinde bulundu. Cezayir, “bağımsızlığı” karşılığında Fransa'ya yardım etmeye karar verdi.

Fransa, Almanya'ya karşı zafer kazandı ancak bu zafer, Cezayirliler için bağımsızlık değil, katliamla sonuçlandı.

Binlerce Cezayirli Fransız askeri tarafından öldürüldü. Paris'te sadece bir günde 200 Cezayir askeri, Fransız askerleri tarafından kurşuna dizildi. Bahane olarak da Nazilerle iş birliği yapmaları gösterildi.

5 Temmuz 1830'dan 5 Temmuz 1962'ye kadar 132 yıl Cezayir'i işgal eden Fransa 1.5 Milyon Cezayirli Müslümanı katlederken, binlerce kişiyi tecrit etti, köyleri yağmaladı ve sayısız savaş suçuna imza attı.

"Ruanda'da 100 Günde Yaklaşık 800 Bin Kişi Öldürüldü"

Yıl 2015... O dönem Fransa Cumhurbaşkanı olan Francois Hollande, Ruanda arşivlerinin gizliliğinin kaldırılacağını açıkladı, ancak iki yıl sonra Fransa Anayasa Konseyi gizli kalmaları gerektiğine karar verdi.

Peki, o gizli belgelerde Ruanda soykırımına dair hangi bilgiler yer alıyordu? Ruanda'da Tutsi ve Hutular arasında çıkan etnik çatışmalarda 100 günde yaklaşık 800 bin kişi öldürüldü.

BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre öldürülenlerden 300 bini çocuktu. Çoğu dövülerek öldürüldü.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Ruanda soykırımına ilişkin yayınladığı bir raporunda, soykırımdan hemen önce bölgede bulunan Fransız askerlerinin aldıkları istihbaratları değerlendirmeyerek bölgeden ayrıldığını, bazı Fransız askerlerinin bizzat katliamlara destek verdiğini kaydetti.

Ruanda Araştırma Komisyonu da 2008'de yayınladığı bir başka raporda, Fransa’nın katliam hazırlıklarını bildiğini, soykırımcılara silah ve bilgi sağladığının tespit edildiğini açıklamıştı. Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin, 2014'te "Ruanda soykırımında Fransa’nın rolünü kesin olarak tespit ettiklerini" söylemesi iki ülke arasında siyasi krize neden olmuştu.

2 Milyondan Fazla Afrikalı Hayatını Kaybetti!

Fransa, sömürgecilik tarihinde tüm dünya coğrafyasında koloniler kurarak özellikle Afrika'daki sömürgelerinde büyük insan hakları ihlalleri yaptı.

1524'te başlattığı sömürgecilik faaliyetleriyle Afrika'nın batısında ve kuzeyinde 20'den fazla ülkede hâkimiyet kurdu. Afrika'nın yüzde 35'i 300 yıl boyunca Fransa'nın kontrolünde kaldı. Senegal, Fildişi Sahili ve Benin gibi ülkeler o yıllarda Fransa'nın köle ticaret merkezleri olarak kullanıldı ve bölgedeki tüm kaynaklar sömürüldü. Bölgede beş asır süren kolonyal dönemde ve bağımsızlık savaşlarında 2 milyondan fazla Afrikalı hayatını kaybetti.

Fransız İşgali Hâlâ Sürüyor!

Bugün dahi Afrika'da Fransa işgali altında bulunan bölgeler var. Doğu Afrika'daki adalar ülkesi Komorlar Birliğini oluşturan dört adadan biri olan Mayotte, yaklaşık 200 yıldır Fransa tarafından işgal altında tutuluyor.

İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nce (İNSAMER) hazırlanan Komorlar Birliği raporunda, Mayotte Adası'nın BM kararına rağmen özgürlüğüne kavuşamadığına dikkati çekiliyor. Fransa'nın ili statüsündeki, 2014'te "en uzaktaki bölge" sıfatıyla Avrupa Birliği'ne (AB) dâhil edilen Mayotte, adada doğanların Fransız vatandaşı kabul edilmesi sebebiyle büyük bir insanlık dramına sahne oluyor.

Fransa, kıtadaki nüfuzunu yitirmemek için belli ülkelerde askeri varlığını devam ettirirken, bölgedeki birçok askeri operasyonda da başı çekiyor. Fransız Milli Savunma Bakanlığının internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Fransa'nın Afrika'da 4 kalıcı askeri üssü bulunuyor. Bölgede kurulan kimi geçici üsler, zamanla kalıcı hale gelebiliyor.

"Fransa’dan Teröre Rüşvet"

Katliamlara, işgallere doğrudan ya da dolaylı yoldan destek veren Fransa'nın tarihinden gelen alışkanlığını bugün teröre verdiği destekten görmek mümkün.

Zira Fransa'nın, PKK/YPG'ye koruma parası adı altında her ay 100 bin dolar ödediği açıklandı. Ayrıca PKK/YPG’nin, ekonomisinin önemli kaynaklarından biri olarak gördüğü Fransız Çimento Fabrikası Lafarge tesisinde ABD’nin üs kurduğu tespit edildi. Lafarge, bölgedeki faaliyetleri nedeniyle "İnsanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak" gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı.

Sahel'de 5 Bine Yakın Fransız Askeri!

Macron'un Pau zirvesi sonrası duyurduğu ilave 220 asker ile Fransa'nın sadece Sahel (Senegal, Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad, Sudan, Eritre) bölgesinde bulundurduğu asker sayısı 5 binin üzerine çıktı.

Mali'nin kuzeyindeki sözde terör faaliyetlerine karşı konuşlanan Fransız ordusu, Çad'ın başkenti Encemine, Burkina Faso'nun başkenti Vagadugu, Nijer'in başkenti Niamey, özellikle Mali'nin başkenti Bamako ile Gao kenti ve Moritanya'da askeri varlık gösteriyor.

Artan can kayıplarına, Fransız hazinesine günlük 1 milyon avroyu geçen yüke ve güvenlik problemini çözmede kayda değer başarı elde edememesine rağmen Fransa, Afrika'daki askeri varlığını sürdürmekten vazgeçmiyor.

Sahel bölgesinde Birleşmiş Milletlerin (BM) 2012'den bu yan yaklaşık 10 bin barış gücü askeri bulunmasına rağmen, etnik çatışmalar, isyanlar ve terör faaliyetleri ile mücadelede maliyeti yüksek operasyonların başarısızlığı nedeniyle bu bölgede Fransız ordusu devreye girdi.

Mali'de siyasi istikrarsızlık ve El Kaide bağlantılı grupların faaliyetlerine karşı 11 Ocak 2013'te Serval operasyonunu başlatan Fransa, bu ülkeye önce 3 bin, ardından da ağustos ayında 1500 asker daha konuşlandırdı.

Fransa, bu operasyonu 15 Temmuz 2014'te sona erdirdi ancak askerlerini çekmeyip Moritanya, Çad, Nijer, Burkina Faso'ya konuşlandırarak faaliyetlerini Barkhane Operasyonu adıyla Sahel bölgesine genişletti.

Boksit, uranyum, demir, altın ve petrol rezervi bakımından zengin Sahel'e konuşlanan askerler, ağır ve teknolojik araç ve ekipmanlarla desteklendi.

Düzenli G5 (Çad, Nijer, Mali, Burkina Faso ve Moritanya) orduları ile iş birliği içinde El Kaide, DEAŞ ve bağlantılı grupları Sahra Çölü'nden ve Nijer Nehri etrafından çıkarma misyonuyla hareket eden Barkhane askerleri, Mali, Nijer ve Burkina Faso'da artan saldırıların önüne geçmekte başarılı olamadı.

Afrika basınında, Barkhane Operasyonu güvenliği ve barışı sağlamakta yetersiz kaldığı, etnik topluluklar arasında çatışmaları önleyemediği, halkın daha fazla saldırılara maruz kalmasına yol açtığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

G5 ülkeleri halkı, Fransız askerlerinin kendi şehirlerinde dolaşmasını kabul etmiyor.

Sahel Dışındaki Fransız Askeri Varlığı

Fransa'nın kendi resmi verilerine göre, Sahel'deki geçici üstleri dışında Fransa'nın Afrika Boynuzu ve kıtanın Atlantik'e açılan batı bölümünde 4 kalıcı askeri üssünde 3 bin Fransız askeri bulunuyor.

Fransa'nın Afrika'daki en önemli üslerinden biri olan, Cibuti'de 2010'da açılan üs, hava destekli askeri birliği barındırıyor. Başkent Cibuti'de Fransız askeri limanında konuşlu üs, stratejik konumuyla Hint Okyanusu'na ulaşımı garantiliyor.

Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan'daki Fransız askeri üssünde ise 900 asker bulunuyor. Fransa'nın operasyonları ve askeri lojistik faaliyetleri için hayati önem taşıdığı belirtilen üs için, Fransa hükümeti "Buradaki askerler, kısa sürede bütün Afrika'ya müdahale edebilecek kapasitede." ifadesini kullanıyor.

Gabon'un başkenti Librevil'de, 250 askerin faaliyette olduğu üs de Afrika genelindeki askerlere destek birliği işlevi görüyor.

Senegal'deki askeri üssünü 2010'da kapatan Fransa, başkenti Dakar'daki Dakar-Senghor askeri havalimanında hava kuvvetleri üssü bulunduruyor.

Fransa Milli Savunma Bakanlığının internet sitesinde, 350 askerin bulunduğu üsle ilgili "sürekli alarm durumunda batı ve orta Afrika'daki operasyonlara destek verdiği" bilgisi yer alıyor.