Köklü Değişim Medya

Sığındıkları İslam beldelerinin hain yöneticileri tarafından imzalanan anlaşmalar gereği cellatları komünist Çin yönetimine iade edilme tehlikesi içinde yaşayan Müslüman Uygurların acıklı hikayesine bir yenisi daha eklenmek üzere. Sığındığı Fas’ta emniyet güçlerince gözaltına alınan Müslüman Uygur İdris Hasan Çin’e iade edilebilir.

Fas emniyet güçlerinin İstanbul’dan Kazablanka’ya seyahat eden bir Uygur sığınmacıyı havalimanında gözaltına aldığı ve Çin'e iade etmeye hazırlandığı duyuruldu.

İstanbul'dan 19 Temmuz’da uçağa binen 33 yaşındaki İdris Hasan’ın, Kazablanka havalimanında gözaltına alındığını eşi sosyal medya hesabından duyurup yardım çağrısında bulundu.

Fas güvenlik güçlerince gözaltına alınan 3 çocuk babası Hasan, geri gönderme merkezinde tutuluyor.

Çin yönetiminin iadesini talep ettiği İdris Hasan’ın, Çin'e iade edilen diğer Müslümanlar gibi Hasan’ın da iade edildiği takdirde bir toplama kampında sessizce kaybedileceği, ağır işkencelere maruz kalacağı bilinen bir hakikat.

İdris Hasan’ın eşi sosyal medya hesabından yaptığı yardım çağrısında şu ifadelere yer verdi:

“Lütfen yardım edin…

1988 doğumlu Uygur Kocam İdris Hasan, 19 Temmuz 2021’de Fas’a gitti. Fas polisi tarafından tutuklandı ve Kazablanka yakınlarında bir hapishanede alıkoyuluyor.”

Sığındığı Fas’ta emniyet güçlerince gözaltına alınan Müslüman Uygur, celladı Çin’e iade edilebilir Çin Zulmü

Komünist Çin yönetimi açık hava cezaevine dönüştürdüğü Doğu Türkistan’da Müslümanlara ibadet etmeyi yasaklıyor. Müslüman ailelerinin kızlarını Çinli erkeklere evlendiriyor. Organlarını çaldığı Müslümanları ailelerine teslim etmemek için cesetlerini yakarak yok ediyor.

Müslümanların evlerine yatılı Çinli memurlar gönderiyor. Toplama kamplarında işkenceye tabi tuttuğu Müslüman ailelerin çocuklarını yetimhanelerde Çinli gibi yetiştirip asimile etmek için eğitim veriyor. Ayrıca kanaat önderlerini, ozanları, alimleri, hafızları ve ileri gelenleri işkenceyle hücrelerde katlediyor.

İslam beldelerinin yöneticileri bu zulmü sürdüren Çin yönetimine ticari ve siyasi çıkarlar için susup alenen destek veriyor ya da bu zulmün olmadığını söyleyip kendi halklarını aldatmaya devam ediyor.