Köklü Değişim Medya

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçisi Liu Şaobin, Büyükelçiliğin Twitter hesabından yapılan tehdit içeren paylaşımların yarattığı rahatsızlık nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Çin işgal ettiği Doğu Türkistan'ı kendi toprağı olarak ilan ediyor ve zorbalıkla Müslümanlara komünizmi dayatıyor. Bunu kabul etmeyenleri Çin sınırları içinde toplama kamplarına hapsedip, işkence ederken, Çin sınırları dışında da karakterine işlemiş zorbalık üzere hareket ederek tehditler savuruyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın sosyal medya paylaşımlarına karşılık, bu iki isim etiketlenerek, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinin Twitter hesabından tehdit içerikli cevap verilmesi üzerine, Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu Şaobin Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Yetkililer, Büyükelçi Liu'ya söz konusu paylaşımdaki ifadelerden duyulan rahatsızlığın dile getirildiğini duyurdu.

Çin Büyükelçiliğinin paylaşımında, "Çin tarafı, herhangi bir kişi veya gücün, Çin'in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne herhangi bir şekilde meydan okumasına kararlılıkla karşı çıkmakta ve bunu şiddetle kınamaktadır*. Çin tarafı, haklı karşılık verme hakkını saklı tutmaktadır. Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin toprağının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu dünyaca kabul edilen ve tartışılamaz bir gerçektir.*** " ifadeleri kullanıldı.

Bunun üzerine İYİ Parti'den yapılan paylaşımda ise "Boş konuşmayı bırakın, siz önce Uygurlara yaptığınız soykırımı durdurun" denildi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, pazartesi günkü paylaşımında, "Barın Katliamı'nda Çin esaretine boyun eğmeyen Doğu Türkistanlı soydaşlarımızı, şehadetlerinin yıl dönümünde rahmetle anıyorum… Esaret altındaki soydaşlarımızı unutmayacak, uğradıkları zulümlere sessiz kalmayacağız. Doğu Türkistan bir gün mutlaka bağımsız olacak!" demişti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da yine pazartesi günü benzer bir paylaşımda bulunmuş ve şöyle demişti:

“Doğu Türkistan'da yaşanan katliamın acısını 31 yıl geçmesine rağmen hâlâ ilk günkü gibi hissediyoruz. Barın şehitlerini rahmetle anıyorum.”

Çin Zulmü

Komünist Çin yönetimi açık hava cezaevine dönüştürdüğü Doğu Türkistan’da Müslümanlara ibadet etmeyi yasaklıyor. Müslüman ailelerinin kızlarını Çinli erkeklere evlendiriyor. Organlarını çaldığı Müslümanları ailelerine teslim etmemek için cesetlerini yakarak yok ediyor.

Müslümanların evlerine yatılı Çinli memurlar gönderiyor. Toplama kamplarında işkenceye tabi tuttuğu Müslüman ailelerin çocuklarını yetimhanelerde Çinli gibi yetiştirip asimile etmek için eğitim veriyor. Ayrıca kanaat önderlerini, ozanları, alimleri, hafızları ve ileri gelenleri işkenceyle hücrelerde katlediyor.

İslam beldelerinin yöneticileri bu zulmü sürdüren Çin yönetimine ticari ve siyasi çıkarlar için susup alenen destek veriyor ya da bu zulmün olmadığını söyleyip kendi halklarını aldatmaya devam ediyor.