Köklü Değişim Medya

Aileyi, ahlâkı, İslami değerleri ve fikirleri yok etmek için AK Parti iktidarı tarafından imzalanıp uygulamaya konan İstanbul Sözleşmesi’nin mağdurları sosyal medyada seslerini duyurabilmek için feryad ediyor. Karısı tarafından aldatılan engelli Mehmet Kara, hakkını ararken yargı ve kanunlar tarafından cezalandırıldı.

% 65 engelli ve işsiz Mehmet Kara, öğretmen olan eşi tarafından aldatıldığı için yargıya giderek şikayetçi oldu. Hakkını aradığı için cezalandırıldı. Mahkeme Mehmet Kara’ya toplu nafaka ve aylık nafakaya mahkum etti. Namus ve ahlâkı yok sayan, kadının beyanını esas alan kanunlar, aileyi tamamen yok etmek, toplumu çökertmek ve şiddeti daha da artırmak için çirkin savaşını sürdürüyor.

Tamamen inançsız, ahlaki değerleri olmayan yozlaşmış bir toplum ortaya çıkarmak için başlatılan bu çirkin çalışma, İstanbul Sözleşmesi ile eğitimde ve sosyal hayatta uygulanmaya başladı. Kadına şiddet kılıfı altında aileyi yok etmek için sürdürülen bu çalışmalar, yavaş yavaş değil hızlıca acı meyvelerini vermeye başladı.

Bu kapsamda mağdur olanlar, sosyal medyadan feryad ederek seslerini duyurmaya çalışıyor.

Mağdur olan engelli Mehmet Kara da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelerle halini anlattı:

“Boşanma davamda bugün verilen karar: müşterek çocuk yoktur

20 bin maddi tazminat 23 bin manevi tazminat

14.400 tl toplu yoksulluk nafakası

400 tl tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına

Ziynet eşyalarının reddine işsizim ve %65 engelliyim. kadın ögretmen...

6 senedir süren bir davada, 6 senedir ödenen tedbir nafakası, bunun devamında kadına 14.400 tl toplu yoksulluk nafakası. Hani çalışan kadının yoksulluk nafakası kesilirdi. çalıştığı halde toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin izahı nedir...?

İşsiz ve engelli adamın bu paraları nasıl ödeyeceğini, hayatının geri kalan kısmını nasıl idame ettireceği hiç düşünülmez mi.? Dosyada erkeğe kusur olarak yüklenen 6 sene önce alınmış 15 gün uzaklaştırma kararına dayanarak, erkeği ağır kusur ile suçlamak hangi adalete sığar..

Aldatma, sadakatsizlik kararı ile kadın ağır kusurlu sayılmıyor, erkek kadının 3. kişiyle ilişkisini ıspatlayıcı delilleri kullanıp dava açtığı için, kadının kişilik haklarına ve özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğinden ağır kusurlu sayılıyor. Ulenn, kadın benim nikahlı eşim...

Resmi nikahlı eşim, 3. kişiyle uygunsuz resimler çekilecek, yatacak kalkacak eğlenecek, sen kocaya özel hayat karışamazsın deyip ağır kusurlu sayacaksın. Kadına nafaka, tazminat ile ödül vereceksin. Ben şimdi mahkeme kararıyla ben ne olmuş oldum..

Türk Milleti adına verilen bu kararda, kadın kocası dışında istediği erkekle istediği ilişkiyi yaşar, koca karışamaz. Bu zihniyeti bi açıklayın.? Neyin kafası bu.? Erkek aldatılsa dahi, nafaka ve tazminat öder. Türk milleti adına verilen mahkeme kararı hayırlı olsun.

Öğretmen olarak çalışan kadına 14.400 TL toplu yoksulluk nafakası yasaya ne kadar uygun?

Evlenince,ölünce,çalışınca yoksulluk nafakası düşmüyormu?

Çalışan kadına aylık 400 tl' den 36 aylık nafakayı toplu olarak ben neden niçin ödeyeceğim?

43.000 tl tazminatı aldatıldım diyemi ödüyeceğim?”