Aksakal’ın Karası: “Rusya Ve Çin, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Doğal Üyesi“
27 Kasım 2021

Aksakal’ın Karası: “Rusya Ve Çin, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Doğal Üyesi“

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Kısa süre önce büyük bir gösteri ile milliyetçi duygular okşanarak ilan edilen yeni ismi ile toplanan Türk Devletler Teşkilatı’nın yalnızca bir menfaat ve ticari birliktelik olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye'nin aksakalı olarak atanan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım’ın İslam düşmanı iki devlet olan Rusya ve Çin’in Türk Devletler Teşkilatı’nın doğal üyesi olduğunu açıklamasıyla şişirilen balon kısa sürede patladı.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Ulusal Üniversitesinin ortak olarak kurduğu Türkoloji Enstitüsü'nün açılışını yaptı. Tören öncesinde konuşan Yıldırım, "Türkiye, Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları" başlıklı konferansta konuştu.

Binali Yıldırım, buradaki konuşmasında, Türk Devletleri Teşkilatı'nın sayısını gelecek yıllarda artıracaklarını söylerken, "Rusya ve Çin bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir. Bu geniş coğrafyamızda üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluğun bilincindeyiz" açıklamasında bulundu.

Balkan devletlerinin de bu teşkilatın doğal üyesi olduğunu ekleyen Yıldırım’ın konuşması şöyle:

"Nahcivan anlaşmasıyla 2009’de Türk Keneşi, Türk Konseyi Teşkil edildi ve bugün 7 üyeye sahip. Macaristan ve Türkmenistan gözlemci üye, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan Özbekistan, Kırgızistan asıl üye olarak yoluna devam ediyor. Tabi bu sayı gelecek yıllarda artacak, nasıl artacak? Akraba devletler yani aynı kökten gelen dilleri konuşan veya bünyelerinde Türklerin yaşadığı devletler de bu topluluğun doğal üyesidir. Moğolistan bunlardan biridir. Ayrıca Balkan coğrafyasında Macaristan başta olmak üzere Bulgaristan, Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk ve Makedonya, bütün Balkan devletleri bu teşkilatın doğal üyesidir ve ileride topluluğa dahil olacaktır. Ayrıca Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir. Bu geniş coğrafyada üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluk var. Bunun farkında ve bilincindeyiz."

Teşkilatın detaylarına ve işlevine dair bilgi de veren Yıldırım şunları söyledi:

"Bazılarının aklına 'Türkler eski rüyalarını mı görüyorlar’ gibi birtakım sözler geliyor. Esas itibariyle olay şudur; Bir BM var, ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar, bölgesel işbirlikleri var. Arap Birliği, Afrika Birliği, Karayip ülkelerinin, Güney Amerika ülkelerinin oluşturduğu birlik, Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü var. İşte bunlara benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı nedir? Bölgesel işbirliğini geliştirmek, bölgede yaşayan insanların refahını yükseltmek, güvenliğini kalıcı hale getirmek, kalkınmada, ulaşımda, iletişimde, ekonomide, ithalat ve ihracatta, kültürdeki farklıların giderilerek bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir."

İslam Düşmanı Putin’e İltifat

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını sonlandırıp, Aliyev ve Paşinyan’ı bir masaya oturtarak Karabağ’a Rus ordusunu yollayıp, işgal eden Putin’e de iltifatta bulunan Yıldırım şöyle devam etti:

"Azerbaycan 44 gün savaşıyla 30 yılda halledemediği meselesini halletti. Bağımsız devletler oluşurken, Sovyetler dağılırken, bu fırsatı ganimet bilen Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 25’ini işgal etti. 1 milyon kişi memleketlerini terk etmek zorunda kaldı. Azerilerin tabiriyle 'kaçkın, göçkün’ durumuna düştüler. 30 yıl boyunca BM, AGİD, MİS Grubu gibi organizasyonlarla bu sorun çözülmeye çalışıldı. Fakat havanda su dövüldü, hiçbir sonuç alınamadı. Neticede haklısınız fakat alacağınız yok dendi, ertelendi. İşin sonunda, iş başa düştü. Azerbaycan, kendi topraklarındaki işgalcileri 44 günde attı ve bu süreçte Türkiye’de her türlü desteği verdi.

Burada Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım. Hatırlarsınız o dönemde Ermenistan diasporası ile baskı kurduğu zaman Sayın Putin, 'Niye telaş içerisindesiniz, bir savaş yok, Azerbaycan kendi topraklarındaki işgali sonlandırıyor.’ diyerek meseleyi çok açık şekilde ortaya koymuştur. Bu da bölgenin huzur ve selameti için bir devlet adamından beklenecek çok önemli bir tavırdır.

Amacımız refahın ortak paylaşımını sağlamak, bölgesel sorunları ve huzursuzlukları ortadan kaldırmak, insanlarımızın geleceğini tehdit eden terör belasında ortak ve bir duruşu sağlamak ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar uzanan topraklardaki her türlü yardımlaşmayı, iş birliğini geliştirmek. Temel hedefimiz 'dostları arttırmak, düşmanları azaltmaktır. Türk Devletleri Teşkilatının da amacı budur.”

Türk Devletleri Teşkilatı

Türk Devletleri Teşkilatı, 3 Ekim 2009'da Nahçıvan'da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında kurulmuş olan uluslararası örgüttür. Önceleri Türk Konseyi olan örgüt adı 2018'de Türk Keneşi adını almış ve son olarak 12 Kasım 2021 tarihinde adının Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirildiği duyurulmuştur. Daha sonra teşkilatı farklı ülkelerde dahil oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Binali Yıldırım'ı Aksakallar Konseyi'ne Türkiye'nin Aksakalı olarak atadığını açıklamıştı.

Adı Türk Devletleri Teşkilatı olsa da üye devletlerin hiçbiri KKTC’yi (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) resmi olarak tanımıyor. Ayrıca doğal üyesi olduğu açıklanan Rusya, halen üye devletlerin çoğun egemen. Çeçenistan ve son olarak Kırım’ı işgal eden Rusya, Sovyetler zamanında da milyonlarca Müslüman Türkün katliamından sorumlu olmasına rağmen bu Yıldırım tarafından doğal üye olarak niteleniyor.

Komünist Çin yönetimi de Doğu Türkistan’daki korkunç zulümleri ile tanınıyor. Buna rağmen Türkiye başta olmak üzere Türki Cumhuriyetler de bu zulme ticari ilişkiler ve menfaatler gereği ses çıkarmıyor. Böyle bir gerçekliğe kör, sağır ve dilsiz, Rusya ve Çin’in gölgesi altında bir araya gelen devlet yönetimlerinin amacının ortak menfaat ve ticareti geliştirmek olduğu anlaşılıyor.