Köklü Değişim Medya

Allah’ın yarattığı yeryüzünde Allah'ın söz hakkını gasp ederek insan aklını ilah edinen Batı’dan ithal laiklik ile ilgili tartışmalar sürüyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, laiklik müdafaasında başı çeken konuşmasında, “AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği güçlü bir şekilde savunmuştur*”* derken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de müdafaaya destek verdi. İslami çerçeveden laikliği değerlendiren İlahiyatçı Yazar Abdullah İmamoğlu, “Laiklik ve demokrasi cahiliye yönetimidir” diyerek son noktayı koydu.

Temelinde iktidar ve muhalefet laikliği savunduklarını her fırsatta açık bir şekilde beyan ediyor. CHP, Cumhuriyet'in kurucu kadrosunun benimsediği İngiliz tipi laikliği savunurken, AK Parti ise Amerikan tipi soft laikliği savunuyor. İki parti bu şekilde tabanlarına mesaj vererek oy toplarken, aynı batıl nizamı savunuyor.

Ömer Çelik: “AK Parti İktidara Geldiğinden Beri Laikliği Güçlü Bir Şekilde Savunmuştur”**

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Laiklik ilkesinin anayasadan çıkarılmayacağını belirten Çelik, "AK Parti’nin laiklik konusunda tutumu bellidir. Laiklik anayasadan çıkarılması gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Bu duruma AK Parti’nin olumlu bakması mümkün değildir. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir mekanizma olarak da son derece kıymetlidir. Biz laiklik prensibinin anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Hiçbir yaklaşıma olumlu bakmıyoruz. Laikliğin istismarıdır laikçilik. AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği güçlü bir şekilde savunmuştur. Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini ifade etmiştir" dedi.

Bahçeli: “Türkiye Laik, Sosyal ve Hukuk Devletidir. Millet, Müslümandır”

Laikliği müdafaa etmek için açıklama yapanlardan biri de Devlet Bahçeli oldu.

Laikliğin Anayasa’dan çıkarılma tartışmalarıyla ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamadan öne çıkanlar şöyle:

“…Laiklik dinsizlik değildir.

Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır.

Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız.

Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır.

Din Allah’ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir.

Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir."

Abdullah İmamoğlu: “Laiklik ve Demokrasi Cahiliye Yönetimidir”**

Siyasilerin yaptığı açıklamaya karşılık İslami çerçeveden laikliği değerlendiren İlahiyatçı Yazar Abdullah İmamoğlu, şu ifadelerle laikliği müdafaa edenlere tepki gösterdi:

“Son günlerde gündemi meşgul eden laiklik tartışmalarına Devlet Bahçeli de dahil oldu ve ‘bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in laiklik sütununu kırdırırız, İslam hoşgörü dinidir’ dedi.

Siyasilerin ve yöneticilerin, her fırsatta Müslüman olan bu halka cumhuriyeti, laikliği ve demokrasiyi sevdirme gayretleri ne kadar büyük bir talihsizliktir ve aymazlıktır.

Evet, İslam hoşgörü dinidir; ama ne var ki İslam Allah’ın mülkünde Allah’a söz hakkı tanımayan laikliği hoş görmez. Egemenliği Allah’tan alıp beşere veren demokrasi ve cumhuriyeti de hoş görmez.

Her zaman süslü sözlerle sevdirmeye ya da dikte etmeye çalıştığınız, laiklik ve demokrasi cahiliye yönetimidir. Ne İslam’la bağdaşır de İslam’dandır.

Dileyen dilediğini söylesin ve hoş görsün. Biz Rabbimizin razı olduğundan başkasını ne söyleriz ne de kabul ederiz.”