Köklü Değişim Medya

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Ankara'da yaptığı görüşmelerin ardından televizyonda bir söyleşiye katıldı. Jeffrey bir milyon Müslümanı katleden, kimyasal silah kullanan, kendi halkının katili Esed rejimini değiştirmeyi düşünmediklerini söyleyerek Washington’ın Esed’in arkasında olduğunu beyan etmiş oldu.

Jeffrey sorulan Esed rejiminin bekasına yönelik soruya, “Resmi duruşumuz rejim değişikliği değil, tavır değişikliği” diyerek, zorba Esed’in değişip, değişemeyeceğini test edeceğiz yanıtını verdi.

Rusya ile İran’ın, Suriye’de tek başına hareket edemeyeceğini de belirten Jeffrey, iki ülkenin paramparça olmuş Suriye ekonomisini onaracak güçte olmadığını, Batı destek vermezse bir şey yapamayacaklarını belirtip yine ABD’nin himayesindeki Cenevre görüşmelerini işaret etti. Ekonomik ve siyasi tehditleri hatırlatan Jeffrey, Suriye’de sahanın kontrolleri altında olduğunu da ifade etmiş oldu.

Hem Türkiye’yi destekleyip , hem de YPG ile işbirliği yapılması hususundaki soruya ise Jeffey, Washington’ın alışılagelmiş söylemini tekrarlayıp, teröre karşı savaşmak için YPG ile işbirliği içinde olduklarını dile getirip soruyu geçiştirdi.

James Jeffrey’nin NTV'ye verdiği röportajda öne çıkan başlıklar şöyle:

İdlib

Türkiye ile NATO ittifakını görüştük. İdlib'deki durumun hukuki durumu konusunda sizinle aynı fikirdeyiz.

Türkiye'nin İdlib'deki meşru çıkarlarını destekliyoruz. Türkiye'nin, mevcudiyetini destekliyoruz.

Türk askeri İdlib'de kendini savunma hakkına sahip. Türkiye'nin rejim güçlerine karşılık vermesini anlıyoruz. NATO müttefiki olarak nasıl yardımcı olabileceğimizi araştırıyoruz. Bu konuda istihbarat paylaşımı olsun, ekipman transferleri de son derece önemli. Bunlar da iyi çalışmaya devam ediyor. Diplomatik yaklaşımımızın da koordine olduğundan emin olmamız gerekiyor. Çünkü burada bizim de güçlerimiz mevcut.

Birçok ülkeyle birlikte buna diplomatik çözüm bulunmasını istiyoruz. Ancak bugün noktamız İdlib.

ABD'nin Suriye'deki Tavrı Çelişkili Değil

DAEŞ hala büyük bir tehdit oluşturuyor. Irak ve Suriye haricinde 2013-2014'de tekrar çıktığından beri Türkiye'den daha fazla zarar gören ülke olmadı. İstanbul'da Ankara'da saldırılar oldu, sınır şehirlerinizde saldırılar oldu. Siz de çok başarılı operasyonlar düzenlediniz. DAEŞ ile mücadeleye devam edeceğiz. Amacımız DAEŞ'i ortadan kaldırmak.

Barış Pınarı Harekatı

YPG, Barış Pınarı Harekat bölgesinden çekildi. Türkiye ile anlaşmaya uyduk. Türkiye'nin Soçi'deki anlaşmadaki bölgeyle ilgili sorunları var. YPG'nin çekilmesi gereken bölge Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde ve biz o noktayı çok yakından takip etmiyoruz. Ancak anlaşmanın bir tarafı olarak Rusya ile anlaşmazlık olabilir, YPG'nin çekilmesi konusunda.

Libya

Suriye ve Libya'da ortak jeostratejik amaçlarımız var. Türkiye ile yakın koordinasyon ve bilgi paylaşımı önemli.

Türkiye insani felaketle tek başına mücadele edemez.

Suriye'de karışıklığı Rusya ve Esad yarattı.

Suriye'de Rusya ve İran'ın farklı amaçları bulunuyor.

Bölgede savaş olacağını düşünmüyorum. Türkiye, ABD, İsrail, Rusya'yı da katıyorum çok dikkatli davranıyorlar.

Rejim Değişikliği Düşünmüyoruz

“Esed’in geleceği konusunda ABD’nin poziyonu nedir?” sorusuna Jefrrey şöyle cevap verdi:

Birleşmiş Milletler’in kararlarına bakıyoruz, ve anlaşmalara bakıyoruz, Biz, Ruslar, Türkiye ve diğer ülkelerin, bir çok uluslararası görüşmedeki açıklamalarına bakıyoruz. Herkes açık bir şekilde ifade etti ki, uluslararası topluluk, BM kararları, Suriye hükümetinin kendi halkına savaş açmadığı ve savaş suçu işlemediği bir Suriye devleti istiyoruz. Sığınmacıların evlerine dönebildiği bir Suriye istiyoruz. Kimyasal silahlar kullanmayan, kendi halkına ya da diğer insanlara karşı kitle imha silahları kullanmayan bir Suriye istiyoruz. Teröre destek vermeyen, gelişmesine izin vermeyen bir Suriye istiyoruz. Bölgede terör amaçlamayan bir Suriye istiyoruz ve komşularının varlığını tehdit etmeyen, oluşturmayan ki buna Türkiye de bunlardan biridir, biz böyle bir Suriye istiyoruz. Esed bunu yapabilrse göreceğiz, kendisini test ederiz. Bunu yapabileceğini düşünmüyorum ancak resmi duruşumuz; ‘rejim değişikliği değil, tavır değişikliğidir’

Jeffrey bireysel olarak Esed’in bu değişimi yapabileceği görüşünde olmadığını ama ABD devletinin resmi duruşunun, Washington’ın çıkarları gereği rejimin bekasının korunması yönünde olduğunu ifade etmiş oldu.

9. yılına giren Suriye’deki katliamların arkasındaki patronun ABD olduğu, Astana ortakları Rusya, Türkiye ve İran’ın da aldığı kararlarla zorba rejimin yeniden ayağa kalkmasına dolaylı ya da direk yardımcı olduğu, Jeffrrey’in ağzındaki baklayı çıkarması ile bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

Baba Esed’in gerçekleştirdiği askeri darbeden beri ABD, Suriye’de egemen güç. “İsrail”in varlığına tehdit oluşturmayan, emniyetini sağlayan bu saltanat, Müslüman halka karşı 50 yıldır zulmediyor. Suriye’de neredeyse tüm nüfusun yerinden edilmesine, bir milyon Müslümanın katledilmesine, kimyasal silah kullanmasına rağmen sahadaki güçler Esed rejimine karşı ciddi bir eylemde bulunmayarak rejimi desteklediler ve önünü açtılar. Söylemde herkes Esed’i kınamaya devam etse de, rejim katliamlarla ilerleyişine devam ediyor.