Yarınımız Olan Ahiret Yurdu
20 Şubat 2019

Yarınımız Olan Ahiret Yurdu

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.”[Haşr 18]

Kapitalist ideolojinin hâkim olduğu bir zamanda ve toplumda yaşamak Müslümanlar için de zor bir imtihan sürecini beraberinde getirmiştir.

Mutluluk ve saadeti maddi eşyalardan zevk almayla orantılı gören ve buna teşvik eden kapitalizm, hayattaki yarışı da bu minvalde seyrettirmektedir.

Bu temel bakış açısıyla yaşayan insanlarda -ve etkilenen Müslümanlarda- herhangi bir engelleyici unsur kalmamakta ve hayattan daha fazla maddi zevk almak uğruna her şeyi, her fiili yapabilmektedirler.

Savaşların, insan ticaretinin, uyuşturucu satışlarının, bedenlerin birer meta gibi alınıp satılmasının altında yatan asıl sebep de budur.

İslâm dini toplumsal düzeni tesis etmek ve suçları önlemek için dünyevi cezalar vaaz ettiği gibi ayrıca ve asıl olarak Müslümanlara Ahiretteki hesap gününü hatırlatarak birer vicdani kontrol mekanizmasıyla düzenler.

İşte Müslümanların dikkat etmesi ve farkında olmadan gevşeyen mekanizmanın yeniden canlandırılması gereken nokta burası.

Evet, sistem laiklik ilkesiyle dini hayatımızdan uzaklaştırmaya çalışıyor ama biz imanımız ve itikadımızla buna engel olmalıyız.

Evet, sistem reklam ve özentiyle bizlere dünya nimetlerini cazipleştirmeye çalışıyor…

Evet, sistem bizlere kâfir Batı’yı örnek göstererek demokratikleştirmeye çalışıyor…

Evet, sistem bedenleri teşhir ederek erkek ve kadını şehvetine esir etmeye çalışıyor…

Ekonomik gücün mutluluğun tek yolu olduğu algısını oluşturup her türlü gelir yolunu meşrulaştırmaya çalışıyor…

Toplumda yaşanan her türlü zulüm ve haksızlığa sessiz kalmanın “akıllılık(!)” olduğu yalanını dayatıyor.

Mevki ve makamı kaybetmemek uğruna birçok dinî değeri yok saymayı ve hatta aksine davranmayı öğütlüyor.

Ama unutmamamız gereken Rabbimizin şu buyrukları olmalı:

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللّٰهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَۜ وَسَتُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَۚ

“De ki: (Yapacağınızı) yapın! Amelinizi Allah da Rasulü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir.”[Tevbe 105]

قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذ۪ي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاق۪يكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ۟

“De ki: Kendisinden kaçtığınız ölüm, kesinlikle karşınıza çıkacaktır. Sonra, görünmeyen ve görünen her şeyi bilene döndürüleceksiniz. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.”[Cuma 8]

Hesap günü huzuru ilahide amellerimizin birer birer sayılıp önümüze konulduğunda, ellerimiz ayaklarımız aleyhimizde şahitlik ettiğinde, cehennemin şiddetli azabı yaklaştığında bugünkü mazeretlerimizin hiçbiri fayda vermeyecektir.

Bugün elde etmek için pesinde koştuğumuz şeylerin asılları ve tükenmeyenleri içinde bulunan cennetleri elde etmek için Ahireti sıkça gündemimizde tutmalı ve bunun için mücadele etmeliyiz.

Rabbimiz daima bizlere ahireti ve hesap gününü anmayı, hatırlayıp ona göre ameller sergilemeyi nasip etsin.

Her ne kadar içinde yaşadığımız zaman dilimi zor ve çetin olsa da hayır ve şerrin hükmü değişmemiştir ve hayırda yarışmak ile mükellefiz.

Fikrimizi İslâmi eyleyip aynı bağlamda zikrimizi de İslâmi eylemek zorundayız.

Bizlere Ahireti, helalı ve haramı hatırlatacak İslâmi bir toplumun tesisi için de tüm gücümüzle cehd edip ömrümüzü Rabbimizin razı olduğu bir hal üzereyken tamamlamayı Yüce Rabbimizden niyaz edelim.

اَفَحَسِبْتُمْ اَنَّمَا خَلَقْنَاكُمْ عَبَثاً وَاَنَّكُمْ اِلَيْنَا لَا تُرْجَعُونَ

“Sizi boş yere yarattığımız ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” [Mu’minun 115]

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَبِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَمَا هُمْ بِمُؤْمِن۪ينَۢ

“Allah’ı nasıl inkâr edersiniz ki, siz ölü idiniz sizi O diriltti. Sonra öldürecek, sonra tekrar (haşir için) diriltecek ve sonunda O’na döneceksiniz.” [Bakara 8]