Müjdelenen Fetih Henüz Tamamlanmamıştır…
29 Mayıs 2017

Müjdelenen Fetih Henüz Tamamlanmamıştır…

Sultan Muhammed han büyük bir adamdı, büyük bir komutandı. Onu büyük bir adam yapan cüssesi değildi elbette. Onun büyük hedefleriydi.

O, kutlu müjdenin peşinden gitti…

Daha önce birçok kez kuşatılan, surlarının dibinde nice yiğitlerin şehadet şerbetini içtiği Konstantinapol’de, Bizans’ın başkentinde kelime-i tevhit bayrağını dalgalandırmak ve o kutlu müjdeye mazhar olmak sultanın en büyük hedefiydi ve gerçekleştirdi…

Hicrî 826 Miladi 1453 yılında Rum İmparatorluğu’na karşı Müslümanların kazandığı en büyük zafer onun elleriyle gerçekleşmiş, böylece kindar kâfir Papalığın kalesi ve Bizans Devleti’nin başkenti olan Konstantinapol fethedilmişti.

Bizans’ın yıkılmaz diye övündüğü surları, o güne kadar görülmemiş atış tekniğine sahip heybetli toplar ile dövmüş, dünya tarihinde eşi görülmemiş askerî bir deha sonucunda karadan yürütülen gemilerle, Bizans’ın kırılamaz zincirlerini aşmıştı.

O gün Cuma sabahı Fâtih Sultan Muhammed Han, Ramazan ayında beyaz bir at üzerinde iken oraya girmiş, oruçlu askerleri de peşinden gelmişlerdi. Cuma namazını da İslâm’a ve Müslümanlara karşı komploların çizildiği bir merkez ve eski bir kilise olan Ayasofya Mescidi’nde kılmışlardı. Onlar oraya avazları çıktığınca الله أكبر الله أكبر الله أكبر diye diye haykırarak ve Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu müjdesini birebir yaşayan fatihler olarak girmişlerdi:

*لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ

“Konstantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır ve onu fetheden ordu ne güzel bir ordudur.”

Fethin 563. yıldönümünde, fethin nişanesi Ayasofya, Hilâfet’in enkazı üzerine kurulan cumhuriyet tarafından müzeye çevrildi. Hilâfet kaldırıldığı günden bugüne Ayasofya, İstanbul ve tüm şehirlerimiz mahzun ve kederli… Sultan Fatih’in kendi parası ile vakıflaştırdığı ve “**Ayasofya, kıyamete kadar cami olarak vakfedilmiştir. Vakıf şartlarını kim değiştirirse, Allah’ın, meleklerin, bütün insanların laneti onların üzerine olsun.” dediği fethin sembolü olan Ayasofya, yıllardır maalesef ibadete kapalı.

Asırlar önce Allah ve Rasulüne karşı birleşen müşrikler gibi bugün de tüm kâfirler İslâm’a ve Müslümanlara karşı birleştiler. Müslümanlar her zaman Allah Rasulü’nün müjdelerine inandılar ve O’nun verdiği müjdelerle fetihleri gerçekleştirdiler.

Allah Rasulü sadece İstanbul’un fethini müjdelemedi…

Allah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem zorba yöneticilerden sonra nübüvvet minhacı üzere Râşidî Hilâfet Devleti’nin kurulacağını, İstanbul’un ve ardından Roma’nın da fethedileceğini müjdeledi.

Allah Rasulü SallAllahu Aleyhi ve Sellem gasıp Yahudi varlığı “İsrail” ile savaşarak onları yok edeceğimizi ve yeryüzünün yeniden İslâm’ın hâkimiyetine girerek tüm hayırların üzerimizde gerçekleşeceğini de müjdeledi.

Bizler de fatihler gibi bu fethin içinde yer almalı, Doğu Roma gibi, Batı uygarlığının da yıkılacağına ve bunun çok da uzak olmayan bir zamanda gerçekleşeceğine inanmalı ve bu yolda çalışmalıyız…

Müjdelenen fetih henüz tamamlanmamıştır…

Tarihte nice şehirler vardır ki Hilâfet’e başkentlik yaptığı yıllarda İslâmbol’un bahtiyarlığını kıskanmasın…

Evet, şehirlerin anası Mekke’dir…

Medine ilk İslâm Devleti’nin başkenti olması hasebiyle muazzam medeniyetimizin de merkezidir.

Peki ya İslâmbol...

Yüzyıllarca İslâm’ın bayraktarlığını yapmış üzerinde durduğumuz şu topraklar…

Bugün Topkapı, Dolmabahçe, Yıldız saraylarının kapıları kâfir devletlerin elçilerinin sürünerek gireceği, o izzetli günlerin özlemiyle halifesini beklemektedir…

Müjdelenen fetih henüz tamamlanmamıştır…

Daha tarihin şahitlik edeceği en başta Roma daha sonra Paris, Berlin, Londra, Moskova, Pekin ve Washington gibi onlarca şehir İslâm’ın izzeti ile izzetlenmeyi beklemektedir.

Fakat bu fetihler, devasa alanlarda, büyük hollywod vari organizasyonlarla, 3 boyutlu anma törenleriyle epik ve sahte söylemlerle değil…

Fatih Sultan Muhammed Han gibi adam gibi adamların, halkına yalan söylemeyen ve reel politikanın değil, müjdelerin peşinden giden liderlerin eliyle gerçekleşecektir biiznillah…

Ramazan Gümüş