Köklü Değişim Medya

Yeni Zelanda'da iki camiye cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı saldırıda 49 kişinin hayatını kaybettiği 48 kişinin de yaralandığı ifade edildi.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, saldırıda 49 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ardern "Saldırıda 20’si ağır 48 kişi yaralandı. Tarihte benzeri görülmemiş bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bu tarz ideolojilerin yeri değil burası. Yeni Zelanda’nın tutumu bu olay sonrasında hiçbir zaman değişmeyecektir" dedi.

Yeni Zelanda Başbakanı, “Biri kadın 4 kişi yakalandı. Yeni Zelanda barışçıl bir toplum. Bu saldırı millet olarak kimliğimizi yansıtmamaktadır. Birçok Yeni Zelandalı bu olay sonrası şoka uğradı. Kesinlikle kimliğimizi yansıtmayan bir olaydır. Acil durum ilan edilmiş durumda. Failleri şiddetle kınıyor, lanetliyorum” dedi.

Yeni Zelandalı komiser Mike Bush konu hakkında yaptığı açıklamada, "Bize gelen bilgilere göre saldırıda iki cami hedef alındı. Olayın ihbar edilmesinin ardından bölgeye geldik" dedi.

Yerel basında yer alan haberlere göre, Len Peneha adlı bir görgü tanığı, siyah giyinmiş bir adamın Al Noor Camisi'ne girdiğini, ibadet için içeride bulunanlara ateş açtığını, içeride kargaşa yaşandığını ve saldırganın, güvenlik görevlileri gelmeden camiden uzaklaştığını iddia etti. Peneha, camidekilere yardım etmek için girdiği sırada "her yerde ölen insanlar" gördüğünü belirtti.

Silah seslerinin, Linwood Mahallesinde bulunan bir camiden daha duyulduğu belirtildi.

Batı’da İslam’a ve Müslümanlara karşı saldırılar şiddetlenirken, bunlar bireysel saldırı veya İslamofobi olarak değerlendirilemez.

Zira Batı’ya yönelik en küçük bir saldırıyı dahi “İslami terörizm” olarak niteleyen Batılı yöneticiler, Müslümanların kutsallarına, canlarına, mallarına, namuslarına yönelik saldırılar neden “Batı terörizmi” olarak nitelendirilmiyor?

Bu yaklaşım Batı’nın, İslam’a ve Müslümanlara yönelik ikiyüzlü tavrını ortaya koymaktadır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Yeni Zelanda'da Cuma namazı kılmak için bir araya gelen Müslümanlara yönelik saldırıyı nefretle kınadığını açıkladı. Açıklamada, “Ülkemizi milletimizi ve şahsımı da hedef alan katilin temsil ettiği anlayışın Batı toplumlarını bir kanser gibi hızla ele geçirmeye başladığı açıktır'' dedi.

Yöneticilerin bu tür kısır kınama açıklamaları, İslam’a saldırıları engellemediği gibi Müslümanlara yönelik şiddet ve tehditleri de ortadan kaldırmıyor. Yöneticilerin Müslümanların izzetli kanlarına karşı duyarsız ve hareketsiz kalarak hiçbir yaptırım da bulunmaması ve bir vatandaş gibi kınama yapması icra makamındaki bir yönetici için nasıl izah edilebilir?

'Çok Sayıda İnsanı Öldürdü'

Görgü tanıkları ve yerel medyada çıkan habere göre, siyah giyimli bir adam Mescid-i Noor Camii'ne girerek, çok sayıda insanı öldürdükten sonra acil servis gelmeden önce kaçtı. Camiden kaçan insanların olduğu aktarıldı.

Saldırı esnasında camide, cuma namazı için 200 kişinin bulunduğu belirtildi.

Yeni Zellanda'daki Cami saldırısına ilişkin 4 şüpheli yakalandı.

Silahında “Viyana 1683” ibaresi

Yeni Zelanda'da cuma namazı saati iki camiye yapılan silahlı saldırıyı kendi kamerasına kaydeden saldırgan eylemini, “Avrupa topraklarına göç oranlarını doğrudan azaltmak” için saldırı gerçekleştirdiğini söyledi.

Saldırganının silahında TURKOFAGOS (Türk Yiyici) yazdığı gibi, “Viyana 1683” ibaresi de yani Osmanlı’nın kaybettiği 2. Viyana seferinin tarihi de bulunuyor.

Polis, kentin okulları ve hastanesi kapalıyken, Cuma günü yerel saat 1.40'da saldırının başladığı Mescid Al Noor camii etrafını güvenlik çemberine aldı. Kısa bir süre sonra da Linwood Bulvarı'ndaki başka bir camide silahlı saldırı yapıldığı bildirildi.