Köklü Değişim Medya

ABD yönetimine Suriye konusunda sert eleştiriler yönelten Cumhuriyetçi Parti Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri’nden içeriği hakkında açıklama yapılmayan görüşmenin, Türkiye’nin Suriye hususunda ABD muhalefetini ikna etme çabaları olarak yorumlandı.

Graham’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı. Graham’ın Erdoğan ile görüşmesinde ana gündem maddesini Suriye konusu oluşturdu. Graham, öncesinde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile bakanlıkta bir araya geldi. Bu görüşmelere ilişkin Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri’nden herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Ancak Graham’ın Suriye konusunun yanı sıra Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini de gündeme taşıdığı kaydedildi.

Graham, akşamüstü de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı makamında ziyaret etti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; görüşmede, Suriye’deki son gelişmelerle Türkiye ve ABD arasındaki işbirliği konuları ele alındı. Akar, Graham'a, "Menbiç'te verilen sözlerin tutulmadığı, YPG’nin PKK ile aynı bütünün parçaları olduğu ve Türkiye’nin PKK/YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri ile mücadele ettiği, Türkiye’nin, sınırlarının güneyinde bir terör koridoru kurulmasına izin vermeyeceği, iki ülkenin birlikte çalışarak bu sorunları aşabileceği" yönünde görüşlerini aktardı.

Graham, ABD’de Trump’ın Suriye çekilme kararı ve sonrasındaki açıklamalarına sert tepki gösteren isimlerden birisiydi. Graham, Ankara ziyaretine ilişkin de Türkiye’yle ABD arasında müttefiklik ilişkilerini önemseyen açıklamalar yapmıştı.

Graham, “Yakın gelecekte Suriye’nin kuzeydoğusunda ortak çıkarlarımız ve güvenlik kaygılarımızı görüşmek üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Türkiye’de Türk toplumunun parçası olarak ekonomiye, kültüre ve demokrasiye katkıda bulunan milyonlarca Kürt var. Ama uzun süredir Suriyeli Kürtler’in arasında Türkiye’ye yönelik meşru bir ulusal güvenlik tehdidi teşkil eden unsurlar olduğunu da söylüyorum. Türkiye’nin YPG unsurlarıyla ilgili kaygısı Türkiye’nin sınırlarının güvenli ve her tehditten korunaklı olacak şekilde giderilmeli. Suriye’deki her türlü nihai çözüm Türkiye’nin ulusal güvenlik çıkarlarını ve kaygılarını gidermeli. Suriye’deki misyon henüz sona ermedi. IŞİD’in bir daha dönmeyecek şekilde yok edilmesinin sağlanması için ortaklarımız ve müttefiklerimizle çalışmaya devam etmeliyiz” açıklamasında bulunmuştu.