Köklü Değişim Medya

Suriye’de Müslümanları kimyasal silahlar dahil her türlü yasaklı bombayı kullanarak vahşice katleden Putin ve Esed Moskova’da bir araya geldi. Kremlin'in açıklamasına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmede, Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın Suriye'de "yasa dışı bulunan yabancı güçlerin" ülkede birliğin sağlanmasını engellediğini ileri sürdü. Yüzbinlerce sivili vahşice katleden ve milyonlarcasını yerinden eden iki katil, işledikleri cürümleri “Suriye’de terörizmle mücadele” diye adlandırıp soğukkanlı katiller gibi yaptıkları vahşeti savundular.

Açıklamaya göre, Suriye'deki gayrı meşru devlet başkanlığı seçimlerini kazanan Esed'i tebrik eden Putin görüşmede "Teröristler çok ciddi hasara yol açtı ve sizin yönetiminizdeki Suriye hükümeti toprakların yüzde 90'ınında kontrolü sağladı" ifadelerini kullandı. Oysa özellikle Halep ve İdlib’i aylarca bombalayan Rusya ve Esed rejimi şehirleri harabeye çevirirken, bir milyona yakın Müslümanı da vahşice katletmişlerdi.

Kremlin'in açıklamasına göre, Suriye Devlet Başkanı Esed ise Suriye'ye yaptığı insani yardım ve "terörizmin yayılmasını" önlemek için gösterdiği çabalardan dolayı Putin'e teşekkür etti.

Rus ve Suriye ordularının "işgal altındaki toprakların kurtarılmasında" gösterdiği başarıyı öven Esed, Suriye'ye yönelik bazı ülkelerin uyguladığı yaptırımları da "insanlık dışı" ve "yasa dışı" olarak nitelendirdi.

Bu, Esed’in 2015 yılından bu yana ilk Moskova ziyareti oldu. Toplantıda iki lider, Suriye’de Türk ordusunun ve ABD askerlerinin BM kararı olmaksızın bulunmasını eleştirdi.

Suriye devlet televizyonu ise Putin ile Esed'in görüşmede iki ülke arasındaki askeri iş birliğini ve ülkede hâlâ direnişçilerin elinde bulunan topraklarda kontrolün yeniden sağlanması için yürütülecek operasyonları ele aldığını duyurdu.

Bilindiği üzere İdlib’in ele geçirilmesi için Rusya ve Esed rejimi, Türkiye’nin gözlem noktalarının ardındaki şehri sivil gözetmeksizin terörle mücadele maskesi altında vahşice bombalıyor.

Haberde, ikili görüşmenin ardından Suriye Dışişleri Bakanı ve Rusya Savunma Bakanı'nın da katıldığı toplantıda, iki ülke arasındaki ilişkilerin ve terörizmle mücadelenin gündeme geldiği belirtildi. Putin ve Esed'in Suriye'deki siyasi süreci de görüştüğü ifade edildi.

2015 yılında muhalefetin Suriye’nin yüzde 70’ini kontrolü altına alması üzerine Washington tarafından Suriye’ye davet edilen Rusya, o günden beri şeytani rolünü oynuyor. İran ve Hizbullah’ın devreye sokulmasına rağmen devrimin önüne geçemeyen Washington, Rusya’yı havadan katliamlar için sahaya çağırmıştı. Astana üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran, masada aldıkları kararlar ve sahadaki operasyonlarla yıkılmaya yüz tutmuş, arkasında halk desteği olmayan ve savaşacak ordusu kalmayan zorba diktatör Esed rejimine can suyu olmuştu.

Muhalifleri İdlib’e toplayarak sıkıştıran, ateşkeslerle Esed rejminin nefes almasını sağlayan Astana Üçlüsü, ABD’nin himayesindeki Cenevre görüşmelerinin altyapısını oluşturdu. Bugün İdlib’deki muhalefet Türkiye ile iyi ilişkiler kurup, saldırılar karşısında suskunluğunu koruyarak, kuzeye çekilen Türkiye’nin güdümündeki muhalifler ise uzaktan İdlib’in yavaş yavaş Rusya destekli Esed rejimi tarafından kemirilmesini izliyor.

Suriye halkının göç etme sebebi katliam, zorbalık, tecavüz ve işkenceler iken, devletler milliyetçi politikalar izeliyip, Suriyeli sığınmacıları sınır dışı etmenin yollarını arıyor ve Suriye halkının celladı Esed rejimini muhatap alıp, görüşmeler gerçekleştiriyor. Son olarak Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ve Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memlük arasında Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir görüşme gerçekleştireceği iddiası medyada yer almıştı. Esed rejimi Suriye'de olduğu sürece gönüllü geri dönüşün imkansız olduğu gözüküyor. Daha önce geri dönenlerin tecavüze ve işkenceye uğraması ve ortadan kaybolması, Suriye'de asıl terörün kaynağının bizzat Esed rejimi olduğunu gösteriyor.