Köklü Değişim Medya

Dün İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) kararlarının açıklanmasının ardından “İsrail”in katliamlara devam etmesi kınama ve hamasi söylemlerin bir hükmünün olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Gasıp Yahudi varlığının dün gerçekleştirdiği vahşi katliamlarda 42 masum Müslüman katledildi.

“İsrail”in dün gece Pazartesi sabaha karşı Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında ateş ve dumanların yükseldiği binaların enkazında arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor.

“İsrail”in sabaha karşı gerçekleştirdiği saldırılarda sekizi çocuk, ikisi doktor olmak üzere 42 Filistinli Müslüman hayatını kaybetti. Bu saldırıyla birlikte karşılıklı çatışmaların başlamasından bu yana Gazze’de aralarında 58 çocuğun bulunduğu en az 197 kişinin hayatını kaybettiği, bin 200 kadar Filistinlinin de yaralandığı açıklandı. “İsrail”de ise, Hamas’ın attığı roketler sonucunda şu ana kadar 10 kişi hayatını kaybetti.

“İsrail” ile Filistin direnişi arasındaki çatışmalar ikinci haftasına girerken Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi de Pazar günü bölgedeki tansiyonun düşürülmesi gündemiyle toplandı. Toplantıda ilk konuşmayı yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, çatışmaları “tamamıyla dehşet verici” olarak nitelendirerek, bunların “derhal sonlandırılması gerektiğini” söyledi.

Güvenlik Konseyi toplantısından ortak bir açıklama çıkartma çabaları ise ABD tarafından engellendi. ABD yönetimi tansiyonun düşürülmesi için her iki tarafla görüştüklerini ve BM Güvenlik Konseyi’nden çıkacak bir açıklamanın bu diplomatik girişimleri baltalayacağı görüşünü savundu. Bu açıklama da ABD’nin bizzat “İsrail”in saldırılarına destek verdiğini ve Müslümanların katledilmesine zemin hazırladığını ortaya koyuyor.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken ise Mısırlı mevkidaşı Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Bütün taraflar gerilimi azaltmalı, şiddet derhal sona ermeli” çağrısında bulunmuştu. ABD’nin bu çağrısına rağmen “İsrail”in saldırılara devam etmesi, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın açıklamalarının dünya kamuoyunun gözünü boyamaya ve Washington’ın barışçıl bir politika sürdürdüğü izlenimini vermeye dönük olduğunu ortaya koyuyor.

İİT’nin Kararları Etkisiz ve Bir Hükmü Yok!

57 İslam beldesinin üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), dün Filstin gündemiyle toplanmış ve bir takım kararlar aldığını açıklamıştı. Bu kararların bir hükmünün olmadığı ve bir avuç gasıp Yahudi tarafından bile umursanmadığı dün Gazze’ye gerçekleştirilen saldırılarla bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), BM Güvenlik Konseyi “İsrail”in Filistin'e saldırılarını durdurma konusunda sorumluluk üstlenmediği takdirde, Filistin halkına koruma sağlanması için BM'ye başvurulacağını açıklamıştı. Şimdiye kadar kayda değer bir icraatı olmayan İİT, yine toplandı, hamaset dolu konuşmalar yapıldı ve Filistin meselesi yine “İsrail”i destekleyen ABD’nin kontrolündeki BM’ye havale edilmiş oldu.

BM Güvenlik Konseyi, ABD, Çin, Fransa, İngiltere ve Rusya’dan oluşuyor. BM üyeleri olan diğer devletler ise bu devletlerin hegemonyasındaki uydu ya da tabi devletler olduğu için İİT’de alınan bu karar tamamen göz boyamaya yönelik olduğu ve vakit kaybından başka bir işe yaramayacağına kesin gözüyle bakılıyor. İslam beldelerinin yöneticileri yıllardır boş kınama mesajları yayımlamak dışında henüz bir icraata girişmiş değil. Ramazan ayının başından beri Filistin'de yaşanan vahşete yönelik henüz ne büyükelçisini çekip ilişkileri kesen ne de ticari bir yaptırım da bulunan çıkmadı. Protesto gösterilerinde ümmet tarafından "Ordular Aksaya, Mehmetçik Aksa'ya" sloganları atılırken, yöneticileri henüz kınamadan öteye geçemedi.