Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu, Edirne'de Tıp Fakültesi Öğrencisi Emine Şahin’in Atatürk’ün manevi şahsına ve hatırasına muhalefet etmek suçlamasıyla tutuklanmasına tepki gösteren bir basın açıklaması yayımladı.

10 Kasım’da Edirne’de düzenlenen “Atatürk’ü Anma” törenlerindeki sözleriyle bir anda Türkiye gündemine düşen Emine Şahin, tören alanında saygı duruşunda bulananlara söylediği sözler sebebiyle önce gözaltına alınmış ve daha sonra tutuklanmıştı.

İlgili haber: “ATATÜRK İLAH DEĞİLDİR” DEMEK SUÇ SAYILDI

Yapılan bu tutuklama hadisesi üzerine sosyal medyada “#AtatürkİlahDeğildir” hashtag’i ile insanlar tepkilerini dile getirdiler.

Konu hakkında bugün de Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu bir basın açıklaması yayımladı. Biz de bu basın açıklamasını istifadenize sunuyoruz. İşte o açıklama:

“İki İlah Edinmeyin, O Ancak Bir İlahtır, O’nun İçin Yalnız Benden Korkun” [Nahl 51]

10 Kasım’da Edirne’de düzenlenen “Atatürk’ü Anma” törenlerinde insanlar saygı duruşunda iken “Bu bir kıyamdır, Allah’ın kanununu bilmiyorsunuz, Batılı inançları getirdi, Allah’tan başka ilah yoktur” diyen 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Emine Şahin, önce gözaltına alındı ve akabinde çıkarıldığı mahkeme tarafından “Atatürk’ün manevi şahsına ve hatırasına muhalefet etmekten” dolayı dün tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu garabete ilişkin Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak kamuoyu ile aşağıdaki hususları paylaşıyoruz:

1. Öncelikle tutuklanma haberinin duyulmasından sonra samimi bir şekilde Emine Şahin’e sahip çıkarak tutuklanmasına tepki gösteren tüm Müslümanlardan Allah Azze ve Celle razı olsun.

2. Görüldüğü üzere Laik Kemalist rejim kendi beşerî ilahına yönelik en küçük bir muhalefeti, eleştiriyi ve ortaklığı dahi kabul etmezken, Müslümanlar ve başımızdaki yöneticiler nasıl olur da hüküm koyucu olarak Allah’tan başka ilah kabul edebilir? Nasıl olur da Allah’ın dininden başka bir nizam ile hükmedebilir?

3. Bu bacımız “Atatürk ilah değildir” dediği için tutuklandığına göre, laik rejim ve hizmetkârları nazarında zımnen Atatürk “ilah”, Anıtkabir “tapınak”, düzenlenen törenler ve saygı duruşları “ayin”, anıt defterleri ve münacatlar “dua”, konulan çelenkler “sunak” ve dolayısıyla Kemalizm bir “din” kabul edilmekte demektir!

4. AK Parti iktidarı ise gelinen bu noktada kendi bekasını korumak ve yaklaşan seçimleri atlatmak adına ezik, korkak ve kişiliksiz bir şekilde hareket etmektedir. Güya laik Kemalist tayfasını incitmemek uğrunda Allah’ı öfkelendirecek davranışlardan ve Müslümanlara eziyet eden zulümlerden sakınmamaktadır.

5. Genç yaşında zindanın soğuk duvarlarıyla içine korku salınan mü’mine bacımız Emine Şahin! Hiç üzülme ve sakın endişelenme. Zira Allah seninle birlikte olduktan sonra senden daha üstün, daha izzetli, daha mağrur kim olabilir ki? Senin yüzünü ak, sana zulmedip kendilerini ak zannedenlerin yüzünü kapkara kılan Rabbine şükret! Sen de Yusuf Aleyhi’s Selâm’ın dediği gibi de: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ “De ki: Rabbim! Bana zindan, onların istediği şeyden daha hayırlıdır.” [Yusuf 33]

Ey Müslümanlar! Muhakkak ki yeri, göğü ve âlemleri yaratan tek bir ilah vardır ve o da Rabbimiz Allahu Teâlâ’dır! Hüküm ancak O’na aittir. Her kim O’ndan başka bir ilah edinirse bu açık bir küfürdür! Öyleyse sadece heykel ve putlara karşı tepki göstermeyin! –Hâşâ- “Allah’a yeryüzünde söz hakkı yoktur, İslâm devlet işlerine karışamaz, hüküm koymada insan Allah’tan daha iyidir” diyen laikliğe ve demokrasiye de tepki verin! Bu zehirleri bal ile karıştırarak İslam’danmış gibi gösterme gayretlerine de karşı çıkın! Elbette bu sizin için daha hayırlıdır.

H. 04 Rebîü'l-Evvel 1439 / M. 12 Kasım 2018

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu