Erdoğan NATO’ya Sadakatini Yineledi
15 Temmuz 2019

Erdoğan NATO’ya Sadakatini Yineledi

NTV

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazete ve televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleri ile gerçekleştirdiği toplantıda ana gündem S-400’ler oldu. Erdoğan, NATO’ya karşı sadakatini yineleyerek S-400’leri alarak savaşa hazırlanmadıklarını beyan etti. Erdoğan, ABD’nin olası yaptırımları konusunda Trump'tan aldığı izlenimlerin olumlu olduğunu ve bu oyunu bozacağını düşündüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazete ve televizyon kanallarının genel yayın yönetmenleriyle İstanbul'da bir araya geldi. Erdoğan, Vahdeddin Köşkü’ndeki toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak soruları yanıtladı.

"Nato'nun Bundan Mutlu Olması Lazım"

"S-400'ü almamız NATO'nun geleceğini nasıl etkileyecek? AB'nin yaptırımları gündeme gelirse, AB üyesi ülkelerle savunma işbirliklerimiz etkilenir mi?" sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"NATO'yu nasıl etkiler noktasında, NATO'yu güçlü etkiler. NATO'nun bundan mutlu olması lazım. NATO'nun en güçlü ayağı 3-5 ülke varsa, bunun bir tanesi Türkiye'dir. Hele hele bu bölgede Türkiye NATO'nun en güçlü ayağıdır. Ödeme planlarına baktığımız zaman ABD'den sonra 2. ve ya 3. sırada ödemelerini en sağlıklı şekilde yapan ülke de Türkiye'dir. Avrupa'nın meşhur zenginleri var ya onların hiç birisi bizim gibi ödeme yapmıyor. Bu tür vecibelerini yerine getiren Türkiye'ye karşı aldığımız bu S-400'ler malzeme noktasında da güvenlik noktasında da savunma sistemleri noktasında da güçlü olmamız kime güç katacaktır? Aynı zamanda NATO'ya güç katacaktır. Şu anda bizim en sıkıntılı anımızda savunma sistemlerini istediğimizde 4 ülke bize patriotlar noktasında destek verdi. Bunlar da ne denli sağlıklı olacak o da ayrı düşündürücü bir konumda. Süreler yakın her an çekilebilir durumdalar."

Rusya'dan S-400 Teslimatı

''Tarihimizin en önemli anlaşması bu anlaşmadır. S-400'ler NATO'nun geleceğini de güçlü etkileyecek, NATO mutlu olmalı. S-400'lerle ilgili süreç Nisan 2020'de tamamlanacak.”

''S-400'lerin Kontrolü Tamamen Tsk'da Olacak''

Sayın Trump ile bir telefon görüşmem olabilir. S-400'lerin kontrolü tamamen TSK'da olacak. F-35'leri vermemek dostluğa ve ortaklığa yakışmaz.”

''S-400 Alınmasının Nedeni Bölgede Barışı Korumak''

"Siyasette bile şu anda S-400 konusunda maalesef adeta Amerika'nın temsilcileri gibi gayret edenler var. Onları savunanlar var. Bu şekilde parlamentomuzun içerisinde hangi düşünceler nasıl tezahür ediyor, hepsi ortada. Bu keyfi değildir, az önce de söylediğim gibi bir zorunluluktur ve bu zorunluluğun bir gereği olarak devam ediyor. İnşallah yıl sonuna kadar belli bir bölümü ve 2020'nin nisan ayına kadar tamamıyla bu işi bitirmiş olacağız ve çok daha öz güven içerisinde yolumuza da devam edeceğiz. Medya aracılığıyla gelişmeleri takip eden milletimizin ne kadar doğru, sağlıklı, berrak bilgilere ulaşırsa bu tür meselelerdeki kararlarını da o derece sağlıklı vereceğine inanıyorum.”

Bir gazetecinin "S-400 ve F-35'in bir ülkede aynı anda savunmaya katılması muazzam bir şey. O hedef için, biz de o stratejiye yönelik kime ne görev düşer onu öğrenebilir miyiz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti:

"S-400 bir hava savunma sistemidir. O ayrı bir konu. Ama F-35'e geldiğimiz zaman o bir taarruz silahıdır. Fakat biz tabii buradaki 9 ortak ülkeden bir tanesiyiz. Hatta hatta biz burada, ortak olmanın ötesinde üretimine katılan ülkeyiz. Fakat bütün bunlara rağmen, bu yapılan hem dostluğa, hem böyle ortaklığa da yakışmıyor. S-400 farklı bir şey F-35 farklı bir şey. Ve biz burada ödeme planında da, ödemelerini en sağlıklı şekilde yapan bir ülkeyiz. 1 milyar 400 milyon dolar şu ana kadar biz F-35 ile ilgili ödeme yaptık. Bir diğer taraftan da parçaların üretimine yönelik, bunları da yapıyoruz. Şu anda ben tabii Başkan Sayın Trump'ın altındakilerle aynı düşüncede olduğuna inanmıyorum ve bunu da en son Osaka’da beraber yaptığımız toplantıda tüm dünya basınının önünde kendi arkadaşlarına falan çok açık, net söyledi. Sayın Trump’ın duruşu bu olduğuna göre, bunun dışında da herhangi bir şeyi biz şu ana kadar ilgili birimlerimizle tespit etmiş değiliz.

Ve temenni ederim ki F-35 konusunda farklı bir istikamette gelişme olmaz. Şimdi ikide bir bazı yaptırımlardan bahsediliyor. Ben bu konuda da, yani Sayın Trump'tan aldığım izlenimlerden de hareketle söylüyorum. Böyle bir durumun, mesela CAATSA, bunu ikide bir söylüyorlar. Tamam da şimdi CAATSA ile ilgili, bu konuda imzayı Sayın Trump 2017'de attı. Bizim CAATSA ile ilgili şu projemiz bizim onun da öncesine gidiyor. CAATSA'nın kapsamı içinde Türkiye yok, böyle bir şey söz konusu değil. Dolayısıyla daha da ileri gidecek olursak, bunun içinde F35 ile ilgili de herhangi bir şey söz konusu değil. Onun için bu oyunlara gelmeden, biz devletler arası bu ciddiyetten hareketle adımımızı attık, atıyoruz ve buralarda ben herhangi bir sıkıntı doğacağına inanmıyorum. Yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz."

"Amerikan yönetimiyle son birkaç gün içinde herhangi bir temas oldu mu? Önümüzde ki günlerde bir heyet gelecek. Fırat'ın doğusu başta olmak üzere o heyetle görüşülecek mi? Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ile ilgili tezler bir kez daha dile getirilecek mi?" sorusunu Erdoğan, "Şimdi konuyla ilgili olarak savunma bakanımız, Amerikan savunma bakan vekiliyle görüşmeleri oldu. Görüşmenin sonunda da savunma bakanı Türkiye’ye bir heyet, önümüzdeki hafta içerisinde gönderecekler ve muhataplarıyla görüşmeleri burada yapacaklar. Bu arada gerek, Sayın Bolton’la İbrahim Bey, gerekse bu arada gelişmeyle ilgili de Sayın Trump’la da bir görüşme yapmamız söz konusu olabilir. Bunu da yapılan görüşmelerle tespit edeceğiz" diye yanıtladı.

Abd İle Yaptırım Tartışması

“Amerika Düşmanlarına Yaptırımlarla Mücadele Yasası (CAATSA) yaptırımları konusunda imzalar 2017'de atıldı, F-35'ler bu kapsamda değil. Trump'ın CAATSA'dan feragat etme ve erteleme yetkisi var. Orta yolu bulması gereken Sayın Trump'tır, F-35'lerde ortağız, ödemesini yaptık.”

''Sığınmacı Politikası Nedeniyle Türkiye'ye Nobel Barış Ödülü Verilmeli''

Biz S-400'leri alarak savaşa hazırlanmıyoruz, barışı ve milli güvenliğimizi garantiye alıyoruz. ABD'den sonuç alamayınca Rusya'ya yöneldik. Siyasette ABD'nin temsilcisi gibi hareket edenler var. S-400'ler keyfi değil bir zorunluluktur. Dış politikada tutarlı ve ahlaklı politikadan taviz vermedik. Sığınmacı politikası nedeniyle Türkiye'ye Nobel Barış Ödülü verilmeli.”

İdlib'deki Son Gelişmeler

İdlib'in güvenliği konusunda Rusya ile anlayış birliğini koruyoruz.''

"Türkiye İle Abd İlişkilerini Adeta Bozmaya Yönelik Hesapsız Bir Tehdittir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin S-400 almasına yönelik ABD'nin tepkilerinden biri olarak da okunabilecek bir adım da Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne uygulanan silah ambargosunu kaldırmayı öngören yasanın, temsilciler meclisinde onaylanması oldu. Senatoda da onaylandı. Bu öneriyi getiren de Türkiye'ye yönelik F-35'lerle ilgili kısıtlama getirilmesi gerektiğini söyleyen senatördü. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyada giderek artmaya meyilli cepheleşmede Doğu Akdeniz ve S-400 meselesi ile ilgili neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Bu zat, Türkiye düşmanı olan bir zattır. Böyle bir zatın, senatoya getirmiş olduğu bu tehdit Türkiye ile ABD ilişkilerini adeta bozmaya yönelik hesapsız bir tehdittir. Ben inanıyorum ki Sayın Trump bu oyuna gelmeyecektir. Bu oyunu da bozması gereken Sayın Trump'ın buradaki taktikleri olacaktır. Bozması gerekir diye düşünüyorum. Bir senatörün bu noktadaki yaklaşımları Türkiye-ABD ilişkilerini asla bozmamalı. Güney Kıbrıs ile ilgili konuda ise maalesef yine bir Cumhuriyetçi olması hasebiyle gündeme getiriyorum Sayın Bush döneminde, o zaman Bush'un, Colin Powell'a bir talimatı vardır. Bizim tam Kıbrıs'taki olayları gündemde tuttuğumuz bir zamandı. O zaman da bu problem çözülemedi. Çünkü AB'de bize yine büyük oyun oynandı. Kıbrıs'ta yine büyük oyunlar oynandı. Şu anda benzer taktikler, benzer oyunlar oynanmaya çalışılıyor. Neresinden gidersek gidelim burada bütün mesele bizim duruşumuzdur. Bu duruşumuz sayesinde Allah'ın izni ile bunları aşarız."

Bölgede yeni gelişmelerin yaşandığına ve bu yeni gelişmenin Yunanistan'daki seçimler olduğuna değinen Erdoğan, "Miçotakis yönetiminin nasıl bir durum ortaya koyacağı, nasıl bir gelişme Yunanistan'da olacağı... Yaptığımız görüşmeye baktığımızda birbirimize karşı güzel ifadeler kullandık. Temennim odur ki kendileri de bu ifadelerine sadık, sahip olmak suretiyle adımlar atarsa, Yunanistan-Türkiye arasındaki ilişkileri süratle daha iyi bir konuma taşırız. Bu konuda görevlendirmeler yaptık. Bu görevlendirmelerle birlikte karşılıklı olarak görüşmeler yapılacak. Yeni dönemde Yunanistan bizden ne istiyor? Biz Yunanistan'dan ne istiyoruz? Bunları heyetlerimiz, arkadaşlarımız görüşecekler. Buna göre adımlarımızı atacağız" diye konuştu.

Ekonomi

AB üyesi ülkelerin ellerindeki en büyük silahlarının ekonomik yaptırımlar olduğunu ifade eden Erdoğan, "Yeter ki benim milletim notumuzu düşürmesin. Onların not düşürmesi bizi o kadar ilgilendirmiyor. Şu anda bizim enflasyonumuz 15,7'ye düşmüş vaziyette. Bu yıl sonuna kadar hedefimiz tek haneli rakama enflasyonumuzu düşürmek. Tek haneli rakama enflasyonumuzu yıl sonuna kadar düşürdüğümüz anda, faiz oranlarında yıl sonuna kadar belli bir hedefimiz var. Bunu da başaracağız. Ciddi manada bunu düşüreceğiz. Bu düştüğü anda enflasyonun ciddi manada düştüğünü göreceksiniz. Şu andaki hedeflerimizi belirledik. Adımlarımızı buna göre atacağız" diye konuştu.