Erdoğan, Koordinasyon İçinde Çalıştığı ABD ve Rusya’yı Suçladı
19 Ekim 2020

Erdoğan, Koordinasyon İçinde Çalıştığı ABD ve Rusya’yı Suçladı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Partisinin il kongresi için Şırnak’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan, Libya ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle koordinayon içinde hem masada hem sahada iş yürüttüğü Amerika ve Rusya’ya tepki gösterdi. Erdoğan, dost ve müttefik diye nitelendirdiği bu iki sömürgeci ülkenin yanı sıra Minsk Üçlüsü içinde yer alan Fransa’ya da tepki gösterdi.

Partisinin il kongresinde partililere hitaben konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar, Libya ve Suriye’de yaşanan gelişmeler vardı. Erdoğan, Minsk grubu üyelerine tepki gösterdi.

Minsk üçlüsünün Dağlık Karabağ sorununu çözmediğini belirten Erdoğan, Batı ülkelerini Ermenistan’a silah yardımı yapmakla suçladı. Türkiye’nin bölgede yaşanan gelişmeler karşısında sessiz durmayacağını belirten Erdoğan, “Biz niye Azerbaycan'da varız? Niye Azerbaycan'daki kardeşlerimizin yanındayız? Dikkat edin ne deniyor? Minsk üçlüsü, kimdir Minsk üçlüsü? Amerika, Rusya, Fransa. Peki bunlar kimin yanında yer aldılar? Ermenistan'ın yanında yer aldılar ve Ermenistan'a Ermeniler’e her türlü silah desteğini veriyorlar mı veriyorlar. Bütün bunlar yapılırken şu anda Azeri kardeşlerimiz Ermeniler’e karşı çok ciddi bir mücadele içindeler. Bu mücadeleyi neden veriyorlar? Çünkü Azerbaycan'ın işgal altındaki toprakları Ermeniler’den kurtarmak için bu mücadeleyi veriyorlar. Bundan daha doğal, daha tabii ne olabilir? 30 yıldır Amerika, Rusya, Fransa kalkıp da bu müzakereyi bitirmediler ve Azeri kardeşlerimizin topraklarını kendilerine vermediler. Şimdi de Azeri kardeşlerimiz işgal altındaki bu topraklarını kurtarmanın mücadelesini veriyorlar. Rabbim yardımcıları olsun, inanıyorum ki işgal altındaki bu toprakları Ermeniler’den alacaklar. Libya aynı şekilde, orada da bakıyorsunuz Wagner denilen Rusların paralı askerleri var ve bu paralı askerler Libya'da, Libyalı kardeşlerimizin karşısında ve darbeci Hafter’e destek veriyorlar. Bize ne diyorlar, orada ne işiniz var? Biz zulüm neredeyse oradayız. Diyorlar ki Suriye'de ne işiniz var? 911 kilometre bizim sınırımız var. 911 kilometre sınırımızın olduğu bir yerde böyle bir işgal varsa, biz bu işgalden oradaki kardeşlerimizi kurtarmayacak mıyız? Sınırlarımızı güvence altına almayacak mıyız? Bu niye birilerini rahatsız ediyor? Kusura bakmasınlar orada da varız ve olacağız. Amerika'nın 24 tane üssü var Suriye'de. Amerika'nın 11000 kilometre öteden buraya gelip de burada üs kurmasının anlamı ne? Öbür taraftan 3 bini aşkın tır silah mühimmat araç gereç getiriyor buraya hayırdır, ne işin var burada? Bunların ne ile izah edeceksiniz? Ama dünya, Batı şu anda Azerbaycan’ın yanında değil. Ateşkes ilan edildi bu gece ama ateşkesi Ermeniler yine bozdu ve tekrar saldırmaya başladılar. Bütün bu gerçekler ortadayken Batı ses çıkarıyor mu çıkarmıyor. Türkiye ses çıkardığı zaman Türkiye'ye bak hiç de sessiz durmuyor diyorlar, durmayacağız. Biz hakkın ve haklının yanında yer alacağız” açıklamasında bulundu.

Bilindiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan Astana Üçlüsü içinde Suriye’de Rusya ile ortak çalışmalara imza atmış ve açıklamalarında Putin’e sürekli “Aziz dostum” diye hitap etmişti. Ayrıca dost ve müttefik diye hitap ettiği ABD ile koordineli bir şekilde hareket edildiğini beyan etmişti. Suriye’de Astana Üçlüsü’nün çalışmalarıyla Esed rejimi yeniden ayağa kaldırılmış ve yüzbinlerce Müslüman Astana Üçlüsü içinde yer alan Rusya ve İran’ın vahşi saldırılarında can vermişti.

Hendek ve Barikat Çatışmaları

Erdoğan, 5 yıl önce yaşanan hendek ve barikat çatışmalarını da hatırlatarak, şöyle devam etti; “Şırnak'ı Iraklaştırmak, Suriyeleştirmek için hem siyasi hem terör boyutuyla uğraşanlar bu gerçekleri görmüyor mu? Elbette görüyor ama onların derdi size daha iyi daha özgür, daha müreffeh bir hayat, gelecek sağlamak değil ki. Onların tek derdi kendilerini el altından verilen ajandada yazılanları uygulamaktır. Onların tek çabası Türkiye'yi Iraklaştırmak Suriyeleştirmek için ne gerekiyorsa yapmaktır. Dağda terörist olarak gezen de, şehirde siyasetçi sıfatıyla dolaşan da, medyada aydın sıfatıyla kalem sallayanın da, hiçbirinin ne Şırnak için ne Türkiye için bir hayali vardır. Hepsi de iplerinin bağlı olduğu yerler nereye gidiyorsa oraya giderler. Hatırlayınız bundan 5-6 yıl önce biz akan kanı durdurmak için demokratik yol ve yöntemleri kullanıyorduk. Terör örgütlerinin bize cevabı ise şehirlerimizi mahalle mahalle çukurlarla bölmeye çalışmak olmuştur. Ağızlarından demokrasiyi düşürmeyenler ne yaptı? Bizim değil alçak terör örgütünün yanında yer aldı. Çünkü amaçları hepimizin ortak bir meselesini suhuletle çözmek değil, kaos oluşturarak milleti birbirine düşürmektir bunları söylerken elbette geçmişte yapılan hataları, kötü uygulamaları eksik ve yanlış işleri görmezden geliyor değiliz. Bir avuç tek parti devri seçkini dışında bu milletin tamamı aynı sıkıntıları yaşadı.”

“Küresel Güçler”

Ülkemiz büyüdükçe ve güçlendikçe karşımıza çıkan çıkarılan engellerin mahiyetleri değiştiriliyor” diyen Erdoğan, küresel güçlerin Türkiye’nin üzerine gelmeye devam ettiklerini savundu. Erdoğan, “Dün 3-5 teröristle, 3-5 milyar dolarlık manipülasyonlarla Türkiye'yi köşeye sıkıştırıyorlardı. Artık bunlar işe yaramadığı için olsa gerek küresel ölçekte senaryolar ve oyunlarla üzerimize geliyorlar. Rabbime şükürler olsun ki biz bu senaryoların her birini boşa çıkartıyoruz. Onların her birini bozuyoruz. Irak'ta bozduk, Suriye'de bozduk, Akdeniz'de bozduk, Karadeniz'de bozduk, içinde yer aldığımız tüm uluslararası platformlarda bozduk. Artık bu ülke milleti ve devleti ile başkalarının ittiği yönde değil kendi hedeflerinin peşinden gidiyor. Türkiye Şırnak'ı ve diğer 80 kenti ile birlikte 2023 hedeflerine ulaşma kararlılığıyla yoluna devam ediyor” dedi.

CumhurbaşkanıErdoğan’ın isim vermeden bahsettiği küresel güçler, beraber hareket ettiği NATO’daki ortakları olduğu yaptığı açıklamayla görülebiliyor. Zira Suriye ve Irak’ta terör örgütlerini silahlandıran ve siyasi destek sağlayan “dost ve müttefik” diye nitelendirilen AB VE ABD olduğu alenen biliniyor.

Karadeniz’deki Doğalgaz Rezervleri

Erdoğan, Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervine de değinerek, yeni sondajlar yapılacağını bildirdi. Erdoğan, “Dün Karadeniz'de Fatih sondaj gemimizin bulduğu ilk doğalgaz rezervinin sondaj çalışmasındaydık. Sakarya gaz sahasındaki Tuna-1 kuyusunda keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğalgaz ülkemizin ihtiyacını yıllarca karşılayacak büyüklüktedir. Fatih gemimiz önümüzdeki aydan itibaren aynı sahada yeni bir kuyuda sondaja başlayacak. Elimizdeki tüm veriler önümüzde keşfedecek çok daha zengin kaynaklar bulunduğunu gösteriyor. Türkiye bu zenginlikleri ne yapacak? Bölgemizdeki kimi ülkeler gibi bunları har vurup harman savuracak, götürüp Avrupa'nın ve Amerika'nın kasasında akıtacak değil. Bu zenginlikleri 81 vilayetimizin tamamının, 83 milyon vatandaşımızın refahı, kalkınması, geleceği için kullanacak ” vaadinde bulundu.