Çavuşoğlu: “İdlib’de Teröristler Var”
17 Ağustos 2018

Çavuşoğlu: “İdlib’de Teröristler Var”

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Çavuşoğlu: “Rusya ve ortaklarımızla İdlib’deki teröristleri etkisiz hale getireceğiz”

10. Büyükelçiler Konferansı’na konuk olan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak basın toplantısı düzenledi.

Lavrov, bölgede teröristlerin olduğunu belirterek, rejimin İdlib ’i bombalama ve Rusya ’nın da destek verme hakkı olduğunu söyledi. Çavuşoğlu ise, “Terörist var diye tüm İdlib ’i bombalamak, hastaneleri, okulları bombalamak, sivilleri bombalamak, öldürmek bir katliam olur ve ciddi bir kriz yaratır” dedi. Çavuşoğlu, istihbarat ve askerlerin birlikte çalışarak bu teröristleri kentten çıkarmasını önerdi.

Lavrov, Esad rejiminin İdlib ’te operasyon düzenlediği ve daha büyük operasyonlar düzenleyeceğine yönelik haberlerin anımsatılması üzerine Türkiye ile varılan mutabakatın belli şartlarla oluşturulduğunu anımsattı. Bu şartlardan birinin ateşkes rejiminin teröristleri kapsamaması olduğunun altını çizen Lavrov, “Terörist olarak kalmak istemeyen silahlı gruplar, teröristlerden kendilerini ayırmalı” dedi. Türkiye’nin de bölgede gözetim noktaları kurduğunu ve bunlarla durumun biraz yatışmaya başladığını söyleyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:

Özellikle Nusret Cephesi tarafından Suriye ordusu çeşitli saldırılara maruz kalıyor. İnsansız hava araçları ve Rus Hımeymim hava üssü de bunlara maruz kalıyor. Bu tarz birçok harekete başvuruyorlar. Tabii ki Suriye ordusu bu tarz hareketlere karşı mücadele etme hakkına sahiptir. Suriye ordusu kendi toprağındadır. Teröristlere karşı 2254 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak bunu yapıyor. Bizim de Suriye ordusuna bu hareketleri noktasında destek sağlama hakkımız var.

Çavuşoğlu: “Katliam Olur”

Rejimin İdlib ’e yönelik saldırılarını eleştirirken, bölgede teröristlerin yanı sıra 3 milyon sivilin de olduğunu söyleyen Çavuşoğlu ise şöyle konuştu:

İdlib bölgesinde bazı terör grupları da var. Bunlar Halep’ten, Doğu Guta’dan ve Humus’tan geldi. Özellikle daha önce kuşatılmış bölgelerden açılan koridorlar sonrasında silahlarıyla beraber geldiler. Bu terörist gruplar sadece başkalarına veya İdlib bölgesinin dışına değil ama özellikle İdlib içindeki sivillere ve muhalif gruplara da tehdit oluşturuyor. Dolayısıyla yapılacak iş basit. Biz sonuç alıcı bir stratejiyle Rusya ile beraber, diğer ortaklarımızla beraber, istihbaratlarımız, askeri güçlerimiz bu teröristleri tespit edip onları etkisiz hale getirmemiz lazım. Yani terörist var diye tüm İdlib’i bombalamak, hastaneleri, okulları bombalamak, sivilleri bombalamak, öldürmek bir katliam olur ve ciddi bir kriz yaratır. Yani felaket olur.”

Çavuşoğlu, ılımlı muhalefetle radikalleri ayırmak ve teröristleri tespit etmek gerektiğini vurguladı.

Astana Üçlüsünün İdlib’deki Stratejisi, muhalefeti Ilımlı-Radikal diyerek İkiye Bölmek

Muhalefetin elinde kalan son şehir İdlib’in de ele geçirilip, Esed rejimine teslim edilebilmesi için yürütülen strateji; muhalefeti radikal ve ılımlı diyerek ikiye bölüp şehirde istikrarsızlık çıkartmak. Daha önceki açıklamalarda da İdlib’e yönelik harekatın detayları hakkında ipuçları verilmiş, Türkiye’nin desteklediği ve kontrol altında tuttuğu muhalif gruplar, İdlib’e müdahale için hazır olduklarını beyan etmişlerdi.

Hedef Muhalefetin Son Kalesi İdlib

Esed’in İdlib’e resmen saldırı başlatması ile eş zamanlı açıklamalarda bulunan Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu komutanı Albay Afisi, hedeflerinin Esed değil de, muhalefetin elinde kalan son kalesi İdlib olduğunu “gerekirse İdlib’deki Türkiye destekli bir kısım muhalefet ile hızla birleşiriz” tehdidi ile beyan ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, “Suriye’nin ılımlı muhalefeti ile Türkiye’yi, İdlib bölgesinde Nusra sorununu çözmeye çağırdık” açıklaması sonrasında, İdlib sahasında Rusya destekli Esed rejiminin katliamları başlamıştı. Tıpkı Halep, Doğu Guta ve Kuneytra da olduğu gibi muhalefetin son kalesi olan İdlib’in de rejime teslim edilmesine yönelik siyasi ve askeri operasyonlar peşpeşe gelmeye devam ediyor.

Astana görüşmeleri sonrası masada dirilen Esed rejimi, gerekli tüm desteği almış ve tüm gücüyle halkın devrimine son darbeyi vurmak için fırsat kolladığı aşikâr. Tüm açıklamaların birbiri ile örtüşmesi de yakında İdlib’de yaşanacak yıkımın habercisi olarak görülüyor.