Avrupa’dan Türkiye’ye Müzakere Şantajı
22 Şubat 2019

Avrupa’dan Türkiye’ye Müzakere Şantajı

Deutsche Welle

Köklü Değişim Medya

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren karar tasarısı, parlamentonun Dışişleri Komisyonu’nda oy çokluğuyla kabul edildi. Raporda Avrupa’nın, PKK terör örgütünü korumak için AB üyelik müzakerelerini bir şantaj malzemesi olarak kullandığı dikkat çekiyor.

Türkiye’nin yıllardır kapısında inatla beklediği Avrupa, üyelik müzakerelerini şantaj malzemesi olarak kullanıp, isteklerini sıraladı. PKK terör örgütünün korunması için sıralanan istekler, AİHM kararlarına uyulması ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramasına saygı duyulması da hazırlanan raporda yer aldı.

Sosyal Demokrat Grup üyesi Hollandalı parlamenter ve Türkiye raportörü Kati Piri tarafından kaleme alınan taslak rapor, Dışişleri Komisyonu tarafından üzerinde önemli değişiklikler gerçekleştirilerek 7’ye karşı 47 oyla kabul edildi. Komisyondaki nihai oylama öncesi AP'de temsil edilen belli başlı siyasi gruplar arasında uzlaşılarak hazırlanan 22 değişiklik önergesi de oy çokluğuyla kabul edildi.

AP’nin 12 Mart’ta Strasbourg’daki genel kurul oturumunda tartışılıp, 13 Mart’ta oylayacağı taslak karar metninin en önemli mesajını Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınması önerisi oluşturuyor. Kati Piri taslak karar metinde bu bölümü "AP, müzakerelerin askıya alınması çağrısında bulunur" şeklinde formüle etti. Ancak siyasi gruplar Dışişleri Komisyonu’nda bu ifadeyi "AP müzakerelerin askıya alınması tavsiyesinde bulunur" şeklinde değiştirdi. Bu karara gerekçe olarak "demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarındaki ciddi gerileme" gösteriliyor. Komisyondan geçen taslak metnin birçok paragrafında Türkiye’ye, üyesi olduğu Avrupa Konseyi ve AİHM’nin standart ve kararları hatırlatılmakta.

Ankara ile müzakerelerin tamamen sona erdirilmesini talep eden sağ, muhafazakar ve AB karşıtı gruplar ise buna karşılık, aynı paragrafa, "AP, Türkiye ile AB arasındaki ilişkinin fiili bir ortaklık bakımından yeniden tanımlanmasını ümit eder" cümlesini ekletti. Bu formülün genel kuruldaki nihai oylamada da onaylanması bekleniyor. AP böylece ilk defa Türkiye-AB müzakerelerinin askıya alınması tavsiyesinde bulunmuş olacak. Bu tavsiye AB liderleri ve Avrupa Komisyonu için doğrudan bağlayıcı olmasa da, AB içinde Türkiye’nin üyelik sürecine bakışı yansıttığı yorumları yapılıyor.

Gümrük Birliği’ne Demokrasi Koşulu

Dışişleri Komisyonu tarafından kabul edilen bir diğer uzlaşı önergesinde gümrük birliğinin güncellenmesi de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında ilerlemeye bağlandı. AP Gümrük Birliği’nin güncellenmesine sıcak baksa da, karar metnine bu konuda eklenen bir cümlede Avrupa Komisyonu’ndan Gümrük Birliği’nin güncellenmesinde "insan hakları ve temel özgürlükleri ana koşul" haline getirmesi istendi. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için AP’nin de onayı gerekiyor.

AP’nin bu yılki raporunda Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonları da eleştiriliyor. Türkiye tarafından "desteklendiği" belirtilen Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) "Afrin’de sivil Kürtlere ait mallara el koyduğu, yağmaladığı ve imha ettiği" belirtiliyor. Türkiye ve ÖSO’nun "yerlerinden edilmiş ve mallarına el konulup imha edilmiş kişileri tazmin etmeleri gerektiği" not ediliyor.

Kıbrıs Paragrafı Genişledi

Dışişleri Komisyonu, büyük ölçüde Yunan ve Kıbrıslı Rum üyelerin girişimleriyle Kıbrıs sorununa ayrılan paragrafı da genişletti. Yeni paragrafta AB ülkelerinden Kıbrıs sorununun çözümünde "daha aktif rol oynamaları" istendi. Türkiye’ye Kıbrıs’ın (Rum Kesimi) "doğal kaynak arama ve işletme de dahil olmak üzere egemenlik haklarına saygı duyması" çağrısında bulunuldu.

Taslak metine eklenen yeni cümleyle parlamenterlik görevleri sırasında yaptıkları konuşmalar nedeniyle tutuklanan milletvekillerinin serbest bırakılması istendi. HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararına karşı Ankara’dan gelen mesajlar "kınanıyor", AB’nin bu kararın uygulanışını mercek altına alması talep edildi.

Komisyonda yapılan oylama sırasında, Türk güvenlik birimlerinin Türkiye sınırları dışında düzenledikleri operasyonlarla yasadışı yollardan çok sayıda kişiyi yakalayıp Türkiye'ye getirmesi gerekçe gösterilip, karar tasarısına "Türkiye’nin hiçbir iade talebine olumlu yanıt vermemeleri" konusunda AB ülkelerine çağrıda bulunan bir bölüm de ekledi.

Taslak metin AP'nin 2014-2019 yasama döneminin son Türkiye kararı olması bakımından önem taşıyor. Mart ayında oylamaya sunulacak taslak karar, 26 Mayıs’ta seçilecek yeni AP’nin gelecek beş yıl süresince Türkiye’yle ilişkilerine temel oluşturacak.