Astana ve Soçi Anlaşmasının Acı Meyveleri: "İdlib ’Ağır Ağır’ Kuşatılıyor!"
23 Ağustos 2019

Astana ve Soçi Anlaşmasının Acı Meyveleri: "İdlib ’Ağır Ağır’ Kuşatılıyor!"

Ajanslar - Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Astana üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran arasında yapılan Soçi anlaşması acı meyvelerini vermeye başladı. Rusya ve Esed’in katliamlarına ses çıkarmayan Türkiye, Halep’in düşmesi gibi İdlib’in kuşatılmasında da etkin rol oynuyor.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, ülkenin kuzeybatısında bulunan İdlib’de aylardır devam eden operasyonların yoğunlaşması sebebi ile bölgedeki sivillerin tahliyesi için güvenli koridor açıldığı belirtilirken, Suriye hükümetine bağlı güçler, Türkiye'nin 8. gözlem noktasına ateş açtı.

Suriye haber ajansı SANA’nın verdiği habere göre, Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, sözde “terörist” grupların uygulamaları nedeniyle vatandaşların güvenli noktalara geçişi için Hama kırsalındaki Soran bölgesinde insani koridor açılmasına karar verildiğini belirterek, İdlib’in güneyi ve Hama’nın kuzeyindeki sivillerin çatışma bölgesinden çıkmasının amaçlandığını ifade etti.

İdlib’in güney kırsalında çatışmalar devam ederken Esed güçleri, Hama'nın kuzeyinde kalan Muhaliflerin etrafındaki çemberi daraltmak için askeri takviyelerini sürdürüyor.

Muhalefetin kontrolündeki şehir ve kasabalardaki pek çok kişi, rejim tarafından tutuklanma ve işkence korkusu taşıyor.

İdlib’in Kasabaları Esed Kontrolüne Geçiyor

Şam yönetiminin insani koridor açtığı duyurusu, rejim güçlerinin İdlib’in stratejik Han Şeyhun’un kontrolünü yeniden ele geçirmesinden bir gün sonra geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), rejim güçlerinin şehrin güneyinden İdlib sınırındaki Hama kırsalına kadar geniş bir alanı kuşattığını bildirdi.

Türkiye ve Rusya arasında geçtiğimiz Eylül ayında Soçi’de Suriye’nin kuzeydoğusundaki ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne ilişkin anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre, Ankara’nın İdlib’de birkaç kontrol noktasına konuşlanacağı kararlaştırıldı.

Türk Gözlem Noktası Esed Güçlerinin Ateşi Altında Kaldı

Esed güçlerinin ülkenin kuzeybatısındaki Türkiye’ye ait 8. askeri gözlem noktasına ateş açtığı belirtildi. Konuyla ilgili açıklamayı iki Türk yetkili Reuters haber ajansına yaptı.

Bu sıcak gelişmeden önce ise katil Rusya ve Esed güçlerinin yoğun bombardımanı nedeniyle muhalif gruplar, pazartesiyi salıya bağlayan gece İdlib’in güneyindeki stratejik Han Şeyhun ilçesinden ve Hama’nın kuzey kırsalından çekilirken, Moskova ile Ankara arasında yapılan anlaşma uyarınca bölgede kurulan Türk gözlem noktası rejim güçlerinin ateşi altında kalmıştı.

Ankara, Han Şeyhun’un güneyindeki Türk gözlem noktasına giden askeri konvoya yönelik hava saldırısı düzenlendiğini açıklamasının ertesinde Şam’a ‘ateşle oynama’ uyarısında bulundu. Rusya ise Esed rejimini değil, silahlı grupları suçladı.

Son yaşanan gelişmelere karşın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün Şam'a ‘ateşle oynama’ uyarısında bulundu. Çavuşoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada, “Daha önce de söylediğimiz gibi, ordumuzun ve gözlem noktalarımızın güvenliğini sağlamak için gereken her şeyi yapacağız” ifadelerini kullandı. Ancak ne yapılacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Zırhlı araçlar, zırhlı personel taşıyıcıları ve lojistik araçların yanı sıra en az 5 tankın bulunduğu yaklaşık 50 araçtan oluşan askeri konvoy Morek’e ulaşamadı ve pazartesi günü öğleden sonra yaşanan hava saldırısından bu yana Han Şeyhun’un kuzeyindeki Maar Hattat köyü mevkiinde durmak zorunda kaldı.

Rus ve Esed Güçlerinin Saldırıları

Astana üçlüsü Rusya, Türkiye ve İran arasında yapılan Astana anlaşması ile “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan edilen İdlib, anlaşmaya rağmen aralıksız olarak Rusya ve Esed saldırılarına maruz kaldı. Saldırılarda onlarca katliam yaşandı. Binlerce sivil öldü, on binlerce yaralı ve evlerini terk edenler oldu. Rusya ve Türkiye arasında yapılan Soçi anlaşması da, tıpkı Halep’te olduğu gibi İdlib'de de acı meyvelerini veriyor.

Anlaşma gereği Türkiye, Muhalif grupların elindeki ağır silahların teslim edilmesini sağladı. Muhalif yapıları kategorize eden, birbirleriyle çatıştıran ve Rusya ve Esed’in saldırılarına ses çıkarmayan Türkiye, Halep’in düşmesi gibi İdlib’in kuşatılmasında da etkin rol oynuyor.

Rusya ve Suriye savaş uçakları, Suriye’nin kuzeybatısındaki çeşitli alanlara saldırılarına devam ederken, uzmanlar, Moskova’nın Şam’ı, İdlib’i kontrol altına almak için “yanmış toprak” politikası izlemeye itmesinden endişe duyuyor. Bu durumun on binlerce Suriyelinin Türkiye sınırına göç etmesine yol açabileceği belirtildi.

SOHR tarafından dün yapılan açıklamada, Rus ve rejime ait savaş uçaklarının Maarat el-Numan'ın doğu kırsalındaki Tel Mennis ilçesini ve şehirdeki El Rahme hastanesine 4 kez saldırı düzenlediği aktarıldı.

Ancak hastane yönetimi, hastane hedef alınmadan saatler önce tıbbi ekipmanları ve personeli tahliye etmişti. Bombardıman binada büyük yıkıma ve çevresinde ağır tahribata neden oldu. Rejime ait savaş uçakları Tel Mennis’in hayati noktalarını bombalamaya devam ederken Şam - Halep uluslararası karayolunun batısına doğru ilerleyen Türk askeri konvoyu İdlib'in doğusunda es-Surman yönünden gelen ilçe merkezinden geçiyordu.

Diğer yandan Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki çatışmalar nedeniyle Mayıs ayından bu yana 3 bin 706 kişi hayatını kaybetti.