‘21 Doğu Türkistanlı’ Olarak Duyduk, Duyurmaya da Devam Edeceğiz! - 1
08 Ağustos 2017

‘21 Doğu Türkistanlı’ Olarak Duyduk, Duyurmaya da Devam Edeceğiz! - 1

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

5 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından DEAŞ ile mücadele kapsamında Zeytinburnu ilçesinde bulunan 6 adrese eş zamanlı operasyon düzenlenmiş ve “terör örgütü üyesi” olmakla suçlanan 11'ü çocuk, 7'si kadın olmak üzere toplamda 21 muhacir Müslüman gözaltına alınmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleştirdiği Çin ziyareti öncesinde yapılan bu zulme, kamuoyundan güçlü olmasa da az ama samimi derecede tepkiler geldi. İşte bu zulmün adı kamuoyunda “21 Doğu Türkistanlı” olarak anıldı, duyuldu ve bilindi.

Operasyon siyasi bir operasyondu ve aynı zamanda sahipsiz, plansız, programsız ve evraksızdı da. Gözaltına alınanların hepsi Doğu Türkistanlı değildi, içlerinde Tacikistan ve Kırgızistan vatandaşı olup Türkiye’de oturma izni olanlar da vardı ancak bu 21 kişi hakkında yürütülen tüm resmî süreç kayıtlarına uyruk olarak “Doğu Türkistan” girildi. Hakeza 21 kişi içinde 20 kişinin Türkiye Cumhuriyeti Göçler İdaresi tarafından verilen resmî oturma izinleri de vardı.

Operasyon yapılan adreslerdeki binalarda hiçbir bilgi ya da kayıt olmamasına rağmen apartmanda bulunan tüm dairelerdeki herkes gözaltına alındı. Sanki o gün için sadece kamuoyu ve medyaya “Doğu Türkistanlı teröristlere operasyon yapıldı” haberleri servis edilmek isteniyordu. Sonrasında her kim bu zulme tepki koymaya çalıştıysa, Muhacir Müslümanların serbest kalması için girişimde bulunduysa, “bu işe elinizi sokmayın zira konu bizi de aşıyor; konu siyasi*”* denilerek el çektirildi.

İşte kamuoyunda “21 Doğu Türkistanlı” olarak bilinen ve 3 ay geçmiş olmasına rağmen hala Kırklareli Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi’nde gözaltında tutulan bu mazlum ve mağdur Müslümanların durumu meçhul bir şekilde ortada duruyor. Avukatların girişimi ile Anayasa Mahkemesi’nden geri göndermenin geçici süreyle ertelenmesi yönünde karar çıkartıldı ve yine avukatların girişimi ile soruşturma ve mahkeme yapılması için başvuru süreçleri başladı. Türkiye’de hiçbir gayri meşru olaya ve suça bulaşmamış olmalarına, herhangi bir terör faaliyeti ile ilişkileri olmamasına rağmen 21 muhacir Müslüman hakkında 3 aydır devam eden mahkemelerde avukatların tahliye talepleri reddediliyor. Gerekçe olarak ise haklarında G87 kodu olduğu öne sürülüyor.

Bu süreçte mazlum muhacir kardeşlerimizin hukuki durumlarını imkânlar çerçevesinde takip eden avukatlar ve bireysel anlamda kardeşlerimize destek olan Ömer Faruk TEKE gibi ensar örnekleri dışında sahipsiz ve sonu meçhul olan bu dosyanın nihayete ermesi için sorumluların gerekenleri yapmaları gerekir. Gerekli olan şey ise bu kişilerin suçları ispat edilinceye kadar serbest bırakılmalarıdır. Zira bu kişiler suçlu olmayıp Türkiye’de resmi oturum izni ile ikamet etmektedirler. Son olarak 3 aydır geri gönderme merkezinde bekletilen bu mazlumlar içinde kısmi felçli bir anne, kalp hastası bebek ve bakıma muhtaç başka çocuklar da bulunmaktadır. Bu kişilerin tüm sağlık raporları mahkemelere sunulmuş olmasına rağmen tahliyeleri reddediliyor.

Bu dosya Türkiye’nin Müslümanlara ensar olma sınavıdır. Biz Köklü Değişim Medya olarak bu dosyanın takipçisi olacağız ve burada yaşanan zulmü herkese, tüm mercilere duyurmaya devam edeceğiz.

Konu ile ilgili olarak 9 Mayıs 2017 tarihinde yaptığımız haberimize bu linkten ulaşabilirsiniz:

DoğuTürkistanlı Müslümanları Kime Teslim Ediyorsunuz? Zulme Rıza, Zulümdür!